"geçmiş Zaman Olur Ki... "

"HAYALİ CİHAN DEĞER"

Farklıydı nezdimizde tarifi, tasvir-i kin
"Varlığı gönüllere eza" derdik eskiden
Asabilik doğuştan; genimizde var lakin
Anlamsız kavgaları az ederdik eskiden

Ne arsız bir soydandık ne ilkel bir kabile
Ne Vahşi'ye benzerdik ne de katil Kabil'e
Nefsi haklı görmeye sebep çok olsa bile
İlk yumruğu atmakta naz ederdik eskiden

Kabul etmek gerek ki; çileli bu hayatta
Haksızlık hayli yaygın; meziyet olmuş hatta
Yine de gördüğümüz bir kusur, kabahatta
Meramı incitmeden arz ederdik eskiden

Şeytana haslet sorsan ilk sırada hır gelir
Fizan'da olsa ne ki; yeter ki çağır, gelir...
Lakin kırık bir kalbin vebali ağır gelir
İmarı kendimize farz ederdik eskiden

Büyüğe saygı bilir nasihata uyardık
Bir garip bir köşede inlese tez duyardık
Doksan dokuz iy'liği eksik amel sayardık
Daha güneş batmadan yüz ederdik eskiden

Doğaya duyarlıydık;duyardık çağrısını
Ne tırtılı üzerdik ne de bal arısını
Sabrımızı sınayan her gönül ağrısını
Tevekkül topuzuyla toz ederdik eskiden

Seçip kullar içinden âlim ve abitleri
Gezerdik kelam ile manevi muhitleri
Letafet ile süslü samimi sohbetleri
Muhabbet sofrasına tuz ederdik eskiden

Huzurlu simaların tebessümken nakışı
Farklı idi hayatın o olağan akışı
Yorulan ayakların zorlandığı yokuşu
Dermanı az dizlere düz ederdik eskiden

İblis ile iş tutan nefsi rezil bilirdik
Ar-adap, saygı, sevgi... ve tenezzül bilirdik
Kişinin özelini ifşayı zül bilirdik
Gördüğümüz ayıbı giz ederdik eskiden

Kur'an süslerdi tende tefekkür binasını
Okumakla kalmazdık; bilirdik manasını
Emanet aldığımız Türk-İslam davasını
Başımızı koymaya diz ederdik eskiden

Hep güneş doğsun diye tan vaktinde ufuktan
Kaçardık münafıktan, fitneden ve nifaktan
Söz konusu vatanken ayrılıp ittifaktan
İhanet kusanlara buğz ederdik... eskiden!

Ölüm Allah'ın emri, ömür üç beş saniye
Davetsiz o misafir uğrasa bi haneye
Bırakmazdık öylece acısıyla inleye
Teselliyi sineye buz ederdik eskiden

Dizelerin meramı sözün özü hülasa
Ne kalbimiz katıydı ne derdimiz devasa
Kibirli kör şeytanın sesini kısa kısa
Takvimdeki kışları yaz ederdik eskiden