Eskiden seni hayal ederdim
Sabaha doğru pencereden bakarken
Güneşin saklandığı o vakit
Havanın soğukluğu içimdeyken
Sımsıcak bir el tutardı elimi
İşte o an bir huzur kaplardı içimi
Bugünde güzel olacak derdim
Kışlar bahara dönerdi yanımdayken
Mutluluk pınarları coşardı içimden
Demet demet goncalar toplardım sana
Yinede yetinemezdim.
Hep bir kıpırtı olurdu içimde
Öyle göğsüne yaslanayımda
Bir daha kalkmayayım
Hep ama hep gözlerine bakayım derdim
Her gece bin söz fısıldardım
Rüyalarım hep sen ol diye yalvarırdım
İncecik bir kirpik olayım gözlerine de
Hiç düşmeyeyim derdim
Yapraklar gibi dökülsemde sonbaharda
Uçup gitmezdim bilinmez diyarlara
Dönmezdim bilseydim yokluğunu
Anlayamadım geceler boyu uykusuzluğunu
Bir dertti,sıkıntıydı seni kül eden
Dışı beni,içi seni yaktı kimbilir...
Eskiden seni hayal ederdim
Sarı çiçeklerle dolu asma balkonda
Sandalyede oturur saatlerce seni düşünürdüm
Çaylarım hiç sıcak kalmazdı
Bisküvileri hep kuşlar yerdi
Geçmeni beklerdim o daracık sokaktan
Bir iki dakikalık bir şölendi benim için
Salını salını yürüyüşün,
Dağınık saçların
Belkide kaçamak bakışların
Hep süslerdin hayallerimi
Ama artık eskide kaldı hayallerim
Eskici bir amcaya sattım hepsini
Sana yazdığım mektuplarla dolu tahta kutumu
Kurumuş güllerle süslediğim resim çerçevemi
Bir de annemin gümüş yüzüğünü
Hepsi geleceğimin parçalarıydı
Ama o geleceği hiç yakalayamadım ben seninle
Seninle birlikte geleceğimi sattım o eskiciye..
Kayıt Tarihi : 10.6.2010 17:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çok güzel çalışmalarını tebrik ediyor devamı dileklerimle de arkadaşlığına teşekkür ediyorum....
Şiirinde konuyu şahane işlemiş ve mükemmel sonuçlamdımışsın...
İlk puanın da helal olsun....
Senden ve o eskiciden Allah razı olsun.....
Selam,sevgi ve saygılar....
ŞAİRcik, Ahmet Necat UCUR, Bozüyük
yorgun ve aşık hamal,
hüzün çiçeğinin gülümsemesiyle
bitirmek istedi günü,
HÜZÜN ÇİÇEĞİ yoktu,
Koparılmıştı HAMAL’ın düşlerinden,
onuruna dokunmuştu hamalın,
Serseri de olsa söz namustu,
sonsuza kadar bırakmayacaktı çiçeğini,
büyütecekti onu...
Hüzün çiçeği kurumadan onu bulmalıydı,
tüm çiçekçilere baktı,
hiç bir çiçek HÜZÜN ÇİÇEĞİ gibi kokmuyordu
tüm sokaklara küfürler yağdırdı,
İpini çekti talihsiz yaşamının
sustu,
ağladı,
kayboldu…
..
kutlarım sayın EROL
TÜM YORUMLAR (2)