Eskiden,
Belki bisikletimiz, şarjlı uçağımız yoktu ama
En özgüründen kağıttan uçurtmalarımız,
Çubuktan atlarımız vardı.
Uzun eşek, çelik çomak oynar,
Yakan topla can yakardık.
Bebekleri bezden, silahları tahtadan
Yarin kara gözlerini,
Kömür karasıyla çizer,
Defterlere kenar süsü yapardık.
Bulutlar yüksek,
Yıldızlar parlak,
Geceler ayaz ve sessizdi.
Balkonda mangal yakılmaz,
Aç insanların rüyalarına karabasan gibi çökülmezdi
Komşuda pişen bize, bizde pişen komşuya düşerdi
İnsanlar dertliyle dertlenir, üşüyenle üşürdü!
Akşamın karanlığında çocuklar sokakta oynar,
Anneler kapıdan seyre dalardı
Caddeler bekçili ve lambasız
Ay ışığı, ıssız yüreklere sızan ışıktı.
Büyüklerin yanında sigara avuç ayası yakar,
Babayla kadeh tokuşturulmazdı,
Hayayla harmanlanmış yüreklerimiz vardı.
Bir mesajla binlercesi avutulmaz
Bayramlar göstermelik yaşanmazdı
Mektuplar yazılır, yare nameler dizilirdi.
Sobalar yakılır, kestane közlenir,
Uzun Kış gecelerinde,
Büyüleyen masallar anlatılır,
Çocuklar hayal aleminde kaybolurdu.
Zoraki selamlaşmalardan uzak
Her tebessümü bir sadaka olan,
Gülen çehrelerde güller açardı.
Ajans radyodan dinlenir,
Arkası yarın piyesler iple çekilirdi
Hayat kesintisiz, arkası yarın gibiydi.
Akşamları sakin,
Sesler elizan kadar hoş
Yürekler nasırlı ama
Şuur ve iç huzuru deryasıydı.
Düşünmekten bitap düşüren
sevilmekten yana telaşla dolu sevdalar yaşanırdı
Çakalların esamesini okutmayan
Çatal yürekli insanlarımız vardı.
Belki yatı, katı yoktu bu insanların ama
Herkes kendi aleminde
Gökyüzüne uzanan hayaller kurar,
Yazdığı senaryoda kendi hayatını oynadı
Her gün yaşanacak bir şeyleri vardı.
Mum ışığında yapılan ödev
Gaz lambası fitilinde titreyen ateş
Taş plakta inleyen name
Daha yoldayken ucundan koparılan ekmek
Ziline basıp, camını kırdığımız komşu,
Geriye bakıldığında,
Yaşanılan her şey zamanla yarışan
Yağmurdan sonraki toprak kokusuna hasret
Düş misali,
Koca bir yalan!...
Şimdi ise bir Yusuf’un çocukluğundayız
Züleyha’nın uğramadığı derin bir kuyunun kuytusunda!
Herkes yoğun,
Yorgun
ve
Mahşeri kalabalıkta
Herkes yapayalnız
TEK BAŞINA!...
Eskiden eskiyen yüreğim ah!
Belki de modern olamayışım
Eskiden eskidiğimdendir!!!
Kayıt Tarihi : 20.2.2014 10:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
AŞAĞIDAKİ ALINTIDAN ESİNLENEREK YAPTIĞIM BİR ÇALIŞMA... Eskiden; Çember çevrilir, Su musluktan içilir, Ağaçlara tırmanılırdı. Bebekler bezden, Silahlar tahtadan, Resimler kömür karasından yapılırdı. Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin İsimleri konulur, Saatli maarif okunurdu. Komşuda pişen Bize...Bizde pişen komşuya düşerdi. Geceler ayaz, Sokaklar karanlık, Yıldızlar parlak olurdu. Turşu, salça, mantı Evde yapılır, Karpuz kuyuda soğutulurdu. Erik ağacının çiçeği, Pencere camımıza yaslanır, Güz yaprakları bahçemize düşerdi. Kardan adam yapılır, Evlerde soba yakılır, Kış gecelerinde masal anlatılırdı. Merdiven çıkılır, Aidat ödenmez, Yönetici seçilmezdi. Evler badanalı, Sokaklar lambasız, Mahalleler bekçili olurdu. Ajans radyodan dinlenir, Çizgi roman okunur, Defterlere kenar süsü yapılırdı. Hayat, Arkası yarın gibiydi, Kesintisizdi. Her gün yaşanacak bir şey vardı. Herkes kendi düşünü kurar, Kendi hayatını oynardı.
MEDENİYET BİZİ YZLAŞTIRIYOR MU YOKSA
BİZMİ TEKNOLOJİNIN YOZLAŞMIŞ YÖNÜNÜ SEÇİYORUZ.
BEYENEREK OKUDUM. TŞK.LER
şiiri okurken şaşırdım gerçekten kıprıs çıkarmasında karartmalar olurdu ve o karanlık gecelerde büyüleyici ne demek türlü uydurma masallar anlatılır korka korka dinlerdik bebe aklımız çıkardı:) ve radyo tiyatroları sabahın altısında okula hazırlanırken dinlerdik radyodan ahh velhasılı güzel şiirdi. şairim ne çok güzel ayrıntılarla süslemişsin şiirini ellerine sağlık sevgiyle kal...
sevilmekten yana telaşla dolu sevdalar yaşanırdı
Çakalların esamesini okutmayan
Çatal yürekli insanlarımız vardı.
eskilerde kaldı demek ne kadar zor olsa da durum bu ne yazık ki.
ilerici, çağdaş olma yolunda ilerleyen insan, ne yazık ki insanlıkta geriledi. demekki o ilericilik ve çağdaşçılık denilen şey aslında insanlık değerlerini yitirten bir yolculuktu...
şiir çok anlamlı ve değerliydi. tebriklerimle
Esin kaynağınız ne olursa olsun muhteşem bir şiir kaleme almışsınız. Şiirinizi okurken bir film gibi gözlerimin önünden yitirdiğimiz ve yitirmekte olduğumuz değerler geldi. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Şiirin hakkı olan tam puan+antolojiyi Bodrum'dan gönderiyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun efendim.
Sevgi ve saygılarımı iletiyorum
Dr. İrfan Yılmaz. BODRUM.
TÜM YORUMLAR (7)