Zamansız sevdanın amansız yolcularıydık biz.
Gözlerimiz Kötümser dünyaya umut saçardı, her şeye rağmen.
Soğuk havalarda kifayetsiz paltolarımız, üşüyen ellerimiz,
Bir deniz kenarı çaybahçesinde iki çay iki simit öğle yemeğimiz.
Cebimizde üç beş kuruş ama sevdadan zengin, heybetliydi duruşumuz.
Ve bir aşk ateşimiz vardı küllenmesin diye sürekli taze tuttuğumuz.
Saf, temiz, çıkarsız ama alabildiğine de zor bir sevdamız,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta