Eskiden Şiiri - Ferhat Kıdık

Ferhat Kıdık
44

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Eskiden

Eskiden bizim şen, şakrak mahallemiz vardı
Kiminin durumu iyi, kimininse dardı

Herkes hal hatır sorar, yardımına koşardı
Dereler volkan gibi kaynar,akmaz coşardı

''Civciv Mehmet Ali'nin barakadan kasabı
Pek geleni olmasa da bozulmaz asabı

Yıllar onu yorgun kılsa, beyazlaşsa başı
Çalışırdı daim yüz onu geçse de yaşı''

''Süleyman Amca nal çakardı; ata,katıra
Önünden geçtiğim an canlanır o hatıra

Çalışmayı ibadet bilir; bakmaz yaşına
Helalinden olsun, dikkat ederdi aşına''

'Mevlüt bakkalın bulunur üç beş parça malı
İçi birazcık eskiceydi bulunmazdı; alı

Sabah çok erken saatte açardı dükkanı
Maziye dalınca canlanır gözümde anı''

''Çolak Mehmet tabakada cigara sarardı
On yedi ağustos gece dünyası karardı

Kendi halinde neşeli, garip bir adamdı
Fani dünyada gördüğü iki katlı damdı''

'' Dayımın oğlu Hüseyin ne delikanlıydı
Yirmi bir senelik ömründe Hak yolundaydı

Seksen beşte şehadetin şerbetini içti
Bir hain kurşun bu gül gibi fidanı biçti''

'' Dursun emmi değirmende mısır öğütürdü
Dönen her çarkta zamanı işler döğütürdü

Yarı kambur bedenle yük altına yatardı
Yaşlansa da ekmeğe alın teri katardı''

''Bir koca İbrahim esti geçti bu diyardan
Ne bir vefa gördü, ne de fayda buldu yardan

Yanık sevda türküsü dolanırdı dilinde
Bütün yollar kördüğüm olmuş yarin ilinde

Hiç de gözünü koymamıştı dünya malına
Kaptırmamıştı kendini yaldızlı alına

Bir garip mecnundu; tek sermayesi aşkıydı
Katığı yoksa da kuru ekmeğe razıydı''

''Kardüz yaylasına çıkardık yaz tatilinde
Taş üstünde ekmek pişerdi evin içinde

İki göz ahşap ev altında ahırı vardı
Rüzgar kuzeyden vurdu mu, güneyden çıkardı

Her tarafta çiçek, her taraf kekik kokardı
Kimi zaman hava açık bazen sis kaplardı

Ninemin vardı; kuyruğu kesik karanfili
Kaybolunca ele verir, boynundaki zili

Cesaret timsali Hamza yürekli kadındı
Sözünün eri delikanlı gibi yamandı''

Cehalette vardı; Yaygın değildi okuma
Bilgiler kısırdı, genelde kulaktan dolma

Çocuklar sokak arasında misket oynardı
Zaman; her yanı yokluk ama sevda kokardı.

Doksan dokuz depreminde niceleri gitti
Acı hatırayla toprağa karışıp yitti

Her ağacın bir gün yaprakları dökülüyor
Zaman da ilmek ilmek takvimden sökülüyor

Her birinin omuzlarda taşındı naaşı
Fatiha'dan sonra yenildi helvası, aşı

Kimler geldi, kimler geçti bu fani dünyadan
Uyanmak için gün saydı, şu tatlı rüyadan

26.07.12

Ferhat Kıdık
Kayıt Tarihi : 9.9.2012 00:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ferhat Kıdık