Eskiden bizim şen, şakrak mahallemiz vardı
Kiminin durumu iyi, kimininse dardı
Herkes hal hatır sorar, yardımına koşardı
Dereler volkan gibi kaynar,akmaz coşardı
''Civciv Mehmet Ali'nin barakadan kasabı
Pek geleni olmasa da bozulmaz asabı
Yıllar onu yorgun kılsa, beyazlaşsa başı
Çalışırdı daim yüz onu geçse de yaşı''
''Süleyman Amca nal çakardı; ata,katıra
Önünden geçtiğim an canlanır o hatıra
Çalışmayı ibadet bilir; bakmaz yaşına
Helalinden olsun, dikkat ederdi aşına''
'Mevlüt bakkalın bulunur üç beş parça malı
İçi birazcık eskiceydi bulunmazdı; alı
Sabah çok erken saatte açardı dükkanı
Maziye dalınca canlanır gözümde anı''
''Çolak Mehmet tabakada cigara sarardı
On yedi ağustos gece dünyası karardı
Kendi halinde neşeli, garip bir adamdı
Fani dünyada gördüğü iki katlı damdı''
'' Dayımın oğlu Hüseyin ne delikanlıydı
Yirmi bir senelik ömründe Hak yolundaydı
Seksen beşte şehadetin şerbetini içti
Bir hain kurşun bu gül gibi fidanı biçti''
'' Dursun emmi değirmende mısır öğütürdü
Dönen her çarkta zamanı işler döğütürdü
Yarı kambur bedenle yük altına yatardı
Yaşlansa da ekmeğe alın teri katardı''
''Bir koca İbrahim esti geçti bu diyardan
Ne bir vefa gördü, ne de fayda buldu yardan
Yanık sevda türküsü dolanırdı dilinde
Bütün yollar kördüğüm olmuş yarin ilinde
Hiç de gözünü koymamıştı dünya malına
Kaptırmamıştı kendini yaldızlı alına
Bir garip mecnundu; tek sermayesi aşkıydı
Katığı yoksa da kuru ekmeğe razıydı''
''Kardüz yaylasına çıkardık yaz tatilinde
Taş üstünde ekmek pişerdi evin içinde
İki göz ahşap ev altında ahırı vardı
Rüzgar kuzeyden vurdu mu, güneyden çıkardı
Her tarafta çiçek, her taraf kekik kokardı
Kimi zaman hava açık bazen sis kaplardı
Ninemin vardı; kuyruğu kesik karanfili
Kaybolunca ele verir, boynundaki zili
Cesaret timsali Hamza yürekli kadındı
Sözünün eri delikanlı gibi yamandı''
Cehalette vardı; Yaygın değildi okuma
Bilgiler kısırdı, genelde kulaktan dolma
Çocuklar sokak arasında misket oynardı
Zaman; her yanı yokluk ama sevda kokardı.
Doksan dokuz depreminde niceleri gitti
Acı hatırayla toprağa karışıp yitti
Her ağacın bir gün yaprakları dökülüyor
Zaman da ilmek ilmek takvimden sökülüyor
Her birinin omuzlarda taşındı naaşı
Fatiha'dan sonra yenildi helvası, aşı
Kimler geldi, kimler geçti bu fani dünyadan
Uyanmak için gün saydı, şu tatlı rüyadan
26.07.12
Kayıt Tarihi : 9.9.2012 00:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!