Aramızda sadece küçük bir şehir duruyordu seninle, uzaklığını kestiremediğim, yürüsem varacakmışım gibi gelen. Çocukluğumuzdan kalan yetiştirilmemiş toy acılarımız vardı, hayattaki tek vazifesi engel olmak olan ortak acılarımız ikimizinde.
Aşk sevgisiz kalmış kırılgan bir çocuktu içimizde. Ve hiç yabancılık çekmiyordu kalbim bir kız çocuğunun betona sürtmüş dizindeki eşdeğere düşen sızıya, hatta alışmıştı bile buna. Herşeyi değiştiren zaman bir tek acılarımı aynı bırakmıştı.
Evimin önündeki sokak, her gün önünden geçtiğim gazete aldığım bayi, şehirdeki, toplu taşıma otobüsleri ve mahalledeki evlerin duvar renkleri, her şey değişmişti. Hatta yüzünü bile hayal meyal hatırlıyordum, âşık olduğum yüzünü.
Aradan çok zaman geçmişti hem de tüm kırılgan mutluluklarımı unutturacak kadar çok zaman. Farkında olmadan ya da bile bie yalın ayak girmiştim aşkın topraklarına; bir şeyi, hayatımda eksik kalan bir şeyi tamamlamak adına hem de fazlalaştırırcasına tamamlamak için koşmuştum o topraklarda yalınayak…
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta