bir hırka, iki mintanımı
unuttum sayılarını
eskiciye sattım yalnızlıklarımı
.....
ıslak sıcaklığında aralanmış kızıl dudakları
göklerin mavi gözlü prensesi
dönüyor masallar ülkesine
mavinin sonsuz derinliklerine
bense denizin tutkulu garip ozanı
kıpırtısız türkiz sulara çiziyorum resmini
deniz kuşları resimledim terli camlara
hangisi beyaz martı, alaca karabatak
hangisi deniz kırlangıcı, yalı çapkını
.....
bir kadın giriyor açılmamış paslı kapıdan
hatırlıyorum hayal, meyal...
hayali bir yatakta hayali sevişmeler
aşk şarkıları düşmezdi dilinden
bülbüllerin nakaratı hayal bahçelerinden
gecelerimin süsü, sarışın kızım* ay,
gizemli gökler prensesini kıskanır
dünyamın arkasına saklanır
yer, gök karanlığa boğulur,
cümle alem, ay tutuldu sanır...
.....
hangi aylar bahar, yaz,
sonbahar, kış hangi aylar,
yaşanmamış?
bir tad almadan nasıl geçti?
mutluluğu tanımadan
yıllar harcanıp gitti
tek dikili ağacım
erik dibinde yatıyor servetim
bira, rakı, şarap, viski tüm şişelerim
dibi delinmiş!
rüya mıi, yoksa gerçek mi
ne zaman içilmiş
şişelerin dibini delen kim?
yalnızlıklarım kangrenli yaraydı
merhem süren olmadı
.....
okkalı kahveler, kapatılan fincanlar
olmayacak duaya aminler, açılan fallar
gecenin siyahını yırtan kuğu beyazı gelinlik
altın pullu, kar beyazı, gümüş telli bir duvak
rüyalarımı, hayallerimi süsleyen güzellik
böylesi bir aşk-ı muhabbet yaşamadım
.....
yalnızlar rıhtımında yalnızlığını
denize atmayı düşünen bir adamım
kırılganım, küskünüm, yılgınım
.....
geçmişimi, hayallerimi, yalnızlıklarımla
halı dokur gibi dokudum
attığım her düğümün içine onları da koydum
dolup taştı içimde biriktirdiklerim
kalbime koyduğum yasaklar
dilime vurduğum kilitler pas tuttu
prensesim seni bir daha göremeden
köpek yalnızlığımla ölmek istemiyorum
ben aslında hiç yaşamamış gibiyim
.....
hayal tiyatrosunun sahnesindeyim
masada tek mermili toplu tabanca
Rus ruleti oyunudur bu
kaçıncı tetikte o tek mermi
şans kimi vuracak?
yok, yok hayır
bu böyle olmayacak
köpek yalnızlığımla ölmek istemiyorum
.....
en iyisi çekip gitmeliyim buralardan
satıp savmak neyim varsa?
gurbetimi paylaşan bir hırkamı
hırpalanmış eski iki mintanımı
sayılarını unuttum
eskiciye sattım tüm yalnızlıklarımı
haydin hoşçakal!
Dinmez Er / 01 Ekim / 2008 / Çeşme /
*benim için ay; dede değil sarışın bir kızdır.
Kayıt Tarihi : 5.10.2008 15:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Dinmez Er](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/05/eskiciye-sattim-yalnizliklarimi.jpg)
Sarışınlara ulaşsın diye şiirini taşıdım. İzin almam gerekir miydi.
Saygı öncelikli sevgiler.
hatırlıyorum hayal, meyal...
hayali bir yatakta hayali sevişmeler
aşk şarkıları düşmezdi dilinden
bülbüllerin nakaratı hayal bahçelerinden
gecelerimin süsü, sarışın kızım* ay,
gizemli gökler prensesini kıskanır
dünyamın arkasına saklanır
yer, gök karanlığa boğulur,
cümle alem, ay tutuldu sanır...
Şair ruhun imgeleme gücündeki başarılar dizilmiş dizgelere... bir kahır olmuş yalnızlık.. belki bir yaşamdır.. belki bir felsefe.. belki bir kurtuluş...
Dostluk ve sevgilerimle başarılar....+10
Mutlu beraberlikler olsun varsın elinizin altında,fakat yine de atmayın satmayın derim o yalnızlıkları;onlar yazdırır en güzel şiirleri...Çok güzeldi şiiriniz, Kutluyorum teşekkürlerim ve saygılarımla efendim,
Ünal Beşkese
TÜM YORUMLAR (4)