Hoşça kal diyebilmeliydi kadın,
Kendisine hiç gelmeyen adama..
***
Eskimiş sevdalar kokuyordu eskici kadın..
Biraz hüzün,
Bir parça da tütün..
Mevsim hep ayrılık..
Kanla karışık..
Yazık,.!
Tozu dumanı savrulmamış
Sevda külleri vardı üzerinde..
Kalbe yakın mesafede,
Çoktan ölmüş bedende..
Işıkları kapanmış hüzün karası gözleriyle,
Sahip çıkıyordu miladı dolmuş sevgiliye..
Giden
Terk eden
Eskiten sevgiliye..
Sonra anlatmaya başlıyordu dili döndüğünce,
Kelimeler yettiğince..
‘’Hani hançer olur ya böyle..Saplanır en derine..
İşte öyle bir acı çelimsiz yüreğimde.. ‘’
***
Giden gitmişti oysa..
Hele bir de hançeri en derine saplamayı başaransa,
Nafile..!
Dönmezdi asla..
Hani kanun ya..! ! !
***
Sevdanın küllerini bırakır her giden
Yapışır çelimsiz yüreklere..
Eskidikçe eskitir..
Ve bürünülür;
Dirisi ölüden ayırt edilmeyen kokmuş bedenlere..
Kayıt Tarihi : 21.11.2008 19:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!