Dolaştım yaşlı şehrin yokuşlu dar sokaklarında,
Hüzün sessizliğiyle konuştum kendi kendimle.
Kavga yüzlü insanların arasından geçtim,
Bilip de unuttuğum tüm sokaklardan.
Tanıdık yüzler yoktu,
İnsanlar yabancı, diller yabancı,
Pas tutmuş kapılarda,
Çalıp kaçtığımız ziller bile yabancı.
Yorulmuş yorgun yapılarda,
Ne var diye baktım hayal penceresinden,
Çocukluğuma dair bir hatıra göremedim,
Yırtık hayal perdesinden.
Sokak başları sesiz sakin oyunlar miras kalmamış yarınlara,
Sanki çocuklar küsmüş oynanan tüm oyunlara.
Sustum dinledim kendi kendimi,
Duyamadım bir kelime.
Sıcak bir ekmek aldım taş fırından,
Yüzüm gülsün diye üşüyen ellerime.
Eski taşları aradım sokak aralarında,
Yerlerinden sökülmüşler,
Gezdiğim sokaklarda,
Huzur aradım ceplerimden dökülmüşler.
Kasap hâlinden baktım kendi hâlime,
Korkulularımı buldum gece yarılarında.
Akşamüstlerinin yemek telaşını…
Yemek kokularını da buldum aralarında.
Çarşıbaşı’nda kalabalığa karıştım,
Eski zamanlardan kalma bir günde,
Bir gülümseme yapıştı yüzüme, kitap okuduğumuz duvarın önünde
Nisanınonyedisi…
Kayıt Tarihi : 25.12.2024 19:07:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.