Geçmişe özlemsiz bir gelincik açar
Şu iki dağın kavuştuğu yerde
Bu tasa ve keder nedir içimde
Yüreğimin bir köşesine çöreklenmiş
Sessiz bir boz yılan gibi uyur
Oysa vakit henüz çok geç değildir
Umutların yeniden açması
Bir kızıl şafak kadar yakındır bize
Doğmasına doğacak elbet ama
Hiçbirimiz bilmiyoruz
Gündoğmadan nelerin doğacağını
Saman alevi gibi çabuk geçti vakit
Dünya dertleri peşinde koşarak tükettik
Yaz aylarındayız hayatın şimdi
Eski dostlar ve zamanlar usumuzda
Temmuz güneşindeki çakıl taşları gibi sıcak
Ve biliyorum önümüz sonbahar
Bir sarı hüzün kaplayacak bizi
Dökülecek sonra yapraklar ruhumuzda
Hep eskiyi düşünüp
Özleyen fırtınalar kopacak içimizde
Ve işte anlayacağız günün birinde
Yaşadıkça bizleri izleyip
Gülümseyen
O taşların altında olma vakti gelmiştir.
Dert,tasa,sevinç ve keder
Ne varsa hepsi bitecek
Yaşama dair
Kayıt Tarihi : 16.11.2006 21:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
eskiyi yâdettiğim günlerde 'nostalji' denilen eski zamana ve geçmişteki arkadaşlıklara duyulan özlemi dile getirdiğim şiirim
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!