Seninle yeniden, karşılaşınca,
Eskisinden beter, açıldı kemre…
Yokluğunda şavksız, yaşadım onca,
Ben haşyet içinde, geceler Semra…
Hâla zaafımsın, ah eski yaram,
Firkatin gönlümde, onulmaz meram,
Yegâne tesellim, yektâ dilâram,
Dilasam olmadı, dilberan zümre…
Yıllar sonra, aynı şehir, farklı sen,
Farklı olan daha, neler var bilsen,
Affederim benden, özür dilesen,
Çünkü hâla sana, bu yürek emre…
Et tırnağa, can bedene der vedâ,
Yine de ben senden, olamam cüda,
Yanarım fark etmez, toprakta, suda,
Henüz düşmese de, havaya cemre…
Baharın rengini, bilmez malazlar,
Anasından ayrı, olmaz palazlar,
Sarar bedenimi, kızıl alazlar,
Cehennem ateşi, misâli hamra…
Sensiz hazan dalı, gibi çürüdüm,
Bir bıçak sırtında, her gün yürüdüm,
Yokluğunda dirhem, dirhem eridim,
Amansız hasretin, bedelmiş ömre…
Farklı satırlarda, aynı sütunda,
Bir parçayım, senin ile bütünde,
Çölleri aşarım, deve üstünde,
Vuslatın mahali, olsa da umre…
02.09.2014
BAFRA
Kemre. Yara, yara kabuğu
Şavk: ışık
Haşyet: Korku
Semra: Esmer, kara
Yekta: Biricik, tek
Dilara: Gönül okşayan, gönül alan
Dilasa: Gönlü rahatlandıran, avutan
Dilberan: Dilberler, güzeller
Emre: Aşık
Cüda: Çok sevdiği şeylerden ayrı kalan
Malaz: Sürülmemiş, ot bürümüş toprak.
Palaz: Kuş yavrusu
Alaz: Alev
Hamra: Çok kırmızı, kızıl.
Kayıt Tarihi : 28.2.2017 13:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!