Övünülecek,gurur duyulacak bir geçmişimiz varken,maalesef kimliksiz bir nesil yetişmekte.Hangi milletin bizimki gibi övünülesi bir geçmişi var? Yeni nesli, geçmişi ile barıştırıp; geçmişi ile gurur duyan, geçmişinden kuvvet alan,hatalarından ders çıkaran,dostunu düşmanını iyi bilen bireyler olarak yetiştirmek gerek. Kendi etrafımızda döndüğümüz yeter,artık gözümüzü açmalıyız.
Övünç duyulan tarihimizi öğretmenin zamanı gelmedi mi? Köklerine sahip çıkmak yeni neslin görevi olmalı.Kökü olmayan ağaç neye yarar,bir müddet yeşil kalır ve kurur.Fakat biz yıkılmaz asırlık koca çınarız. Dalları kıtalara yayılan,kıtalar fetheden koca çınar. Kollarımız kurusa da kökümüz sapasağlamdır.
Gençlik,geçmişine ait değelerini; hoşgörüyü,insana nasıl davranması gerektiğini,hatalarını,doğrularını,günahlarını sevaplarını öğrenmeli.Ayrıca geçmişinden güç almalı.
Hepsini bir kalıba soktuk, tek tip insan yetiştirmeye çalışıyoruz.Sanki domates yetiştiriyoruz.Bu tek düzelik devam etmemeli.Nerde geçmişinden ders alan,geçmişinin hatalarını sorgulayan nesil? Onlar maalesef bizleri suçlayacaklar öğretmediniz diye.Tarihimizi noktasına,virgülüne kadar öğretmeliyiz.Ne kadar gururluyuz ki başımız dik,şanlı bir geçmişimiz var,neden gururlu olduğumuzu bilmeliler,kuru kuruya gurur olmaz.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta