Eski Ramazanlar Şiiri - Abdülkadir Akgündüz

Abdülkadir Akgündüz
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Eski Ramazanlar

Binlerce minareden duyulur ezanları,
Nerede İstanbul’un eski Ramazan’ları?

Alışmıştı ruhumuz İlâhî akislere,
Ne zamandır hasretiz mâzîdeki hislere...

Beş asır bu şehirde asîl bir hayat sürdük,
Sokaklarda Itrî’den nağmelerle yürürdük.

Evde, yolda, camide, Ramazan’ın her günü;
Yaşanırdı ruhânî zevklerin en üstünü.

Gülümserdi kafesler rengârenk oyalarla,
Selâtîn camileri parlardı mahyalarla.

Toplanırdı ekâbir ya hünkâr otağında,
Ya Hocazâde Tal’at Efendi Konağı’nda.

Mevlânâ’dan, Sâdî’den fasıllar okunurdu;
Fârisî anlamamak affedilmez kusurdu.

Hiç eksilmezdi Âşık Kul Mustafa’nın sazı,
Şeyhülislâm Hulûsî Efendi’nin vaazı.

Şairler söz almadan içilirdi kahveler;
Huşûyla dinlenirdi gazeller, kasideler...

Mestederdi herkesi Neyzen Emin Efendi;
Âh o günler, o günler, ne şâhâne günlerdi!

Mis kokusuyla serin serin eserdi sabâ,
Yine Sümbül Sinan’dan geçiyor mu acaba?

Akarken karşımızda bir çeşmenin suları,
Beklerdik cumbaların gölgesinde iftarı.

Nûr olur, içimize yağardı her duâmız;
Serviliklerde çiçek açardı Fâtiha’mız.

Seneler, âh seneler, gelip geçmede hızla;
İstanbul’la başbaşa kaldık hâtıramızla!

Orda muhteşem mâzî, bizde harap bir gönül;
Ne zormuş yalnızlığın acısına tahammül!

Kalbimizde kaderin tatlı bir yarası var,
Eski Ramazanların şimdi hatırası var.

Hâfız Gıyâseddin’in bülbül sesi nerede?
Hayrünnisâ Hatun’un aşuresi nerede?

Özledik Sâdâbâd’ın büyülü mehtabını,
Duymadayız o aşkın derin ızdırabını.

Tekbîr sesinde hâlâ yaşıyor koca tarih;
Fâtih’te, Beyazıt’ta kıldığımız teravih.

Geri dönmek imkânsız eski günlerimize,
Artık o şûh mâzînin hayali kaldı bize!

Abdülkadir Akgündüz
Kayıt Tarihi : 10.8.2011 01:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra

    Abdülkadir AKGÜNDÜZ’ün özgeçmişi

    1968’de Diyarbakır’ın Çermik ilçesine bağlı Hamambaşı’nda doğdu.

    İlkokulu Çermik’te bitirdi.

    Ortaokulu Diyarbakır’da tamamlayıp 1986’da Diyarbakır Ziya Gökalp Lisesi’nden mezun oldu.

    1992’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu.

    1994’te Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Yüksek Lisans (Master) yaptı; 1997’de Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Doktora'ya kaydoldu. Akademik çalışmalarını sürdürmektedir.

    Üniversite tahsili için İstanbul’a geldiği yıl Bâbıâlî’ye (Cağaloğlu) girdi. Uzun yıllar çeşitli dergilerde yazı işleri müdürlüğü, şirketlerde genel müdürlük, eğitim ve yönetim danışmanlığı görevlerinde bulundu. Türkiye'nin önde gelen firmalarına eğitim ve yönetim danışmanlığı yapmaktadır. 10 yıla yakın bir süre Sâdâbâd isimli radyo programını hazırlayıp sundu.

    Başbakanlık Sarı Basın Kartı sahibi olan Akgündüz edebiyat, şiir, İstanbul gibi kültür-sanat konularıyla zekâ, dehâ, başarı, yönetim, liderlik, kalite, verimlilik, satış, müşteri memnuniyeti, motivasyon, performans gibi kişisel gelişim konularında zengin bir kütüphâneye sahiptir. Akgündüz’ün 10 civarında şiiri bestelendi.

    1995’te yayınlanan “Pratik ve Huzurlu Yaşamanın Yolları” isimli geniş araştırma ve telif eseri, çeşitli kollejlerde “Yardımcı Ders Kitabı” kabul edildi.

    NLP, işletmecilik, liderlik, yöneticilik, satış, perakendecilik, hipnoz, hitabet ve diksiyon gibi kişisel gelişim ve yönetim alanlarında dünya çapında eğitmenlerden sertifikalı eğitimler aldı.

    Kişisel gelişim ve yönetim alanlarında yazı, kitap, dergi, konferans, seminer, radyo programları, eğitim ve yönetim danışmanlığı gibi faaliyetlerini sürdüren Akgündüz; Haziran 2001’de Genç Beyin Yayınları’nı kurdu ve kişisel gelişim, değişim, işletmecilik, liderlik, yönetim, zekâ gibi alanlarda 8 kitapla piyasaya girdi. Nisan 2002’de “Türkiye’nin en çok satan ve okunan” ilk kişisel gelişim dergisi Genç Beyin’i yayınlamaya başladı. Genç Beyin dergisi 3 bin satışla başlayan başarı ve mutluluk yolculuğunu '72 milyon Turkiye'de 7.2 milyon Genç Beyin'e doğru yol alarak sürdürmektedir. Genç Beyin halen bayilerde ve kitapçılarda en çok satılan dergi durumundadır.

    İngilizce, Arapça, Farsça bilen Akgündüz evli ve ikisi erkek, biri kız üç çocuk babasıdır.

    Abdülkadir AKGÜNDÜZ’ün Genç Beyin Yayınları arasında çıkan ve büyük ilgi gören kitapları şunlardır:

    - Pratik ve huzurlu yaşamanın yolları

    - Eş seçiminde püf noktalar

    - Mutlaka başarılı olma sanatı

    - Dâhînin el kitabı

    - Meşhur işadamlarının 100 ortak prensibi

    - Lider yöneticinin el kitabı

    - Profesyonel patronların başarı sırları

    - Ezberlenecek vecizeler

    Bilgi için: Genç Beyin, İskenderpaşa Mah. Değnekçi Sk. No: 13 34080 Fatih/İSTANBUL

    Tel: 0 212 533 97 00 - 533 50 55

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva

    Vasat bir şiir...
    Ramazana ait daha güzel şiir asılabilirdi

    Cevap Yaz
  • Hamit Körken
    Hamit Körken


    Kuran Ahlakı Yoksa

    Eyvah ki! , ne eyvah, zamana bakın?
    Kemale ermemiş, dilde kemalat
    Arşa postu serse,inan ma Sakın!
    Ona lanet eder,arz ve semavat

    Hücceti,delili, nefsiyle söyler
    Kuranı; kalb ile,etmez kıraat
    Mümüni; müminle,hasımkar eyler
    Şeytani doyumdur,on da kanaat

    Gerçeği görmeye, göze ne hacet
    Ahlakı kuran sa! ,halle ısıtır
    Kalbe indirdiyse! ,söze ne hacet
    Şeksiz ayna gibi,gönle yansıtır

    Tevazu müminin, edep sadağı
    Yeter ki! okuyla,kalpleri vursun
    Kindarlık şeytanın, savaş otağı
    Kim ki! nefer ola, yazıklar olsun

    Kimi Allah için, koşar çalışır
    Kimi çamur atar, iftira taşır
    Hamdi durduk yerde, san ma bulaşır
    Hak eden zalimi,hakkıyla kaşır.

    Kuran ahlakı olmıyanın.dinle diyanetle ne işi olabilir.
    Aklı sıra meseleyi sulandırıp alaya alanlar, anca kendi rezilliklerini ortaya koyarlar.
    Şairimizi bu güzel eserinden ötürü kutluyorum.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra

    Burayı karalama defteri yaptın doktor
    Ayıp nedir bilmiyorsan bilene sor :)))

    Cevap Yaz
  • Mücella Pakdemir
    Mücella Pakdemir

    İbadetten zevk almayanlar, ibadeti sadece bedenen ifa edenlerdir. Oysa ibadet imanın bir gereğidir. Münafıklığını itiraf edenlerin dikkatini çekerim.
    Şiire gelince; Abdülkadir Bey'in hissiyatına parelel duygular içerisinde çok beğendiğimi söylemeliyim. Med-cezire benzetirim her hayatiyeti. Zira hiçbir vakıa tekdüze ve sonsuz değildir. Gecenin sonundaki sabah bize güneşi sunar. Tebriklerimle...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (18)

Abdülkadir Akgündüz