Eski Medeniyetlerin Birinde

Sen eski medeniyetlerin birinde
Millattan önce bilmem kaç
Zeytin ağaçlarının kelebeklerin güzelliğin diyarında yaşıyorsun
Geyikle avcı geliyor kan görünce aklına
Yeni cinayetlerden bir haber
Bir adamı vurdular az önce
Ne taş ne sapan
Tam kalbinden
Sevda uğruna dökülen kan
Şifadır diye içtiler hep birlikte kadehlerini kaldırıp
İşlediğin cinayetten bir haber
Gözlerin ilkel bir silah
Eski medeniyetlerin birinde
Cebinde bir kaç çürük kelime adamın daha önce oralarda hiç söylenmemiş
Açık kalan gözlerinde daha önce hiç rastlanmamış hayaller
Bir adamı vurdular az önce
Ne taş ne sapan
Kılıç gibi saplandı saç tellerin gögsüne
Sen kılıç görsen çocukları korumak gelir aklına bu bir işgaldir diye
Katil kimliğinin yanında o şefkatin ve cesurluğun tartışılmaz
Milattan önce bilmem kaç
Ölmeden platonik deseydi adam büyücü kelimeleri der cadı ilan ederlerdi
Sustu adam ama yine de öldü az önce
Sen aşk göremedin eski medeniyetlerin birinde aynalarda kendine bakamadın
Kendi beyninde duymaya başladığından sesini kuşların cıvıltısına benzemiyor diye düşündün sesin
Bir adam ölmeden az önce şanslıydı duydu sesini gördü yüzünü
Çiçek bırakamadı kapına ama bir çiçek gibi suladı içindeki seni
Yaşasaydı tarihte aşkı icat eden ilk insan ilan ederlerdi
Çağ açıp kapatmaya karar veren adam kimse bir daha kapanmayacak tek çağı orada açardı
Sen eski medeniyetlerin birinde
Ekonomik kaygılardan, adaletin bozuk terazisinden, petrollerden ve zalimin zulmünden bir haber
Varlığınla güzelleştirdiğin bir diyarda yaşıyorsun
Beni görsen aklına acımak gelir
Aşk acizliktir
Beni görsen yeni dünyada sıkışıp kaldığım kavganın ve betonların arasında
Hayvanların öldürüldüğü, çocukların ağladığı yeni dünya da
Acımak gelirdi aklına
Sen çok eskilerde, ben alamadım zamanı geriye
Bir işe yaramadı saatlerle oynamak
Bir adamı vurdular az önce
Ne onlar ne de sen
Sen uzaklaşırken vurdu kendini
Tam sen diye inleyen yerlerinden