Eski Mahalle Şiiri - Hüseyin Yanar

Hüseyin Yanar
10

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Eski Mahalle

Bir özlem çöktü bağrıma, yapıştı yakama, ansızın,
Selam getirdi, acı tatlı geçen nice uzun yıllardan,
Anlatmak ne mümkün, fersah fersah, sormaksızın,
Denizlerden, karalardan, bir kahve hatırı uzaklardan…

Dayanamadım, uydum içimde gönlümü titreten sese,
Uğrayıverdim, özlemini çektiğim şirin, eski mahalleye,
Rastlarsam aşina yüzlere, sarılacağım bir bir herkese,
Belki anılarımı yaşar, yeniden bulurum çocukluğumu diye…

Kurumuş tüm dallar, altında serinlediğimiz ağaçlarda,
Yıkılmış aşı boyalı cumbalı evler, değişmiş çehresi,
Ne arnavut kaldırımı kalmış, kıvrımlı sokaklarda,
Ne at kişnemelerine tempo tutan, körüklü fayton sesi…

İçimde umut, biraz şüphe, nerede tanıdık mahalleliler,
Komşu Ayşe yenge, Gülsüm teyze, Ali amca?
Rastlayamadım hiçbirine, anlaşılan çoktan dinlemişler,
O habersizce söylenen, makamsız şarkıyı, kanımca…

Sokaklarda sıra sıra büyük evler, anlamsız bir durgunluk,
Herkes kendi derdinde, kimsenin kalmamış hevesi,
Akmaz olmuş artık, çökmüş üzerine yorgunluk,
Köşebaşındaki altın yazmalı, tarihi “Hamidiye çeşmesi”…

Yazıları silinmiş, yer yer çatlamış mermeri,
Lülesi sökülmüş, kırılmış güzelim kurnası,
Boynunu bükmüş bir kenarda, paslı ince zinciri,
Kaybolmuş dudak cilasıyla parlayan, kalaylı bakır tası…

İşte, yandaki çıkmaz sokakta, çok iyi bildiğim,
Küçük, sevimli, sıcacık, eski bir ahşap ev var,
Büyük bir sevinçle kapısından, penceresinden girdiğim,
Yılların verdiği rehavet, yıkık dökük, tarumar…

“Koşun çocuklar koşun, burası tam oyunluk! ”
Karşımda, koşup oynadığımız büyük boş arsanın yeri,
Gönlümde bir hüzün, içimde bir burukluk,
Yerine, yedi katlı apartman dikmiş birileri…

Birden aklıma geldi; koşarken ayağım takılarak,
Düştüğümde dizimi kanatan büyük kara taş,
Bana omuz silkip nanik yaparak,
Kırmızı bisikletine bindirmeyen iri gözlü arkadaş…

Gözde oyunlarımızdı; seksek, körebe, yakan top, saklambaç,
Ya ebe olur ya saklanırdık, ıssız, tenha köşelerde epeyi,
Çanak çömlek patladı! Görünürdü karşıdan, aynı kafa aynı saç,
Giysileri değişerek arkamızı döner, yanıltırdık ebeyi …

Gelirdim arsaya bir tavır, bir eda, kasıla kasıla,
Bir elimde kamçı, diğerinde kabaralı mavi topaç,
“Haydi arkadaşlar,” şimdi, oyunumuz kovalamaca;
Ebe ardımızda, tabanlara kuvvet, kaç babam kaç! ...

Elimizde kaygan polat taş, yassı, düzgünce,
Fırlatırdık nişan alarak vurmak için kukayı,
Büyük bir gururla gezdirirdik, özgürce
Kucağımızdaki kafeste ispinosu, sakayı…

Bir makara ip, küçücük şeytan uçurtması,
Dengesi iyi, kısacık kağıttan kuyruğu,
Çok yükselmeli, gerekir ta…göklere çıkması,
“Karışmam ha! Mutlaka,” sanki tanrı buyruğu…

Arsanın yanında macuncu, bembeyaz önlüğünü bağlamış,
Rengarenk macunları, düzgün kesilmiş bir çomağa dolar,
Çevresinde arsız arsız, gözleri dönmüş, ağzı sulanmış,
Beli tahta kılıçlı kağanlar, eli plastik silahlı komandolar! ...

Birden çıkıverirdi, sokağın başından babam, şaşardım,
Elinde yumuşacık pamuk helva, bal gibi horoz şekeri!
Gözüm görmez hiçbir şeyi, bırakır, koşardım,
Uzun direksiyonlu tel arabayı; günebakandan tekeri…

Oturmuş, köşedeki soku taşının üstüne, azıcık kahırla,
Elinde kıvır kıvır saçlı bez bebek, ağzında damla sakız,
Beklerdi dönmemizi arsadan, beklerdi büyük bir sabırla,
Geniş avluda evcilik oynadığımız, sarı saçlı küçük kız…

Geçerdi, çek çek arabasıyla seyyar karpuzcu, kavuncu,
Küfelerle pos bıyıklı zerzavatçı, tiz sesli eskici, bağırarak,
Omzundaki sırığa asılı tepsilerle yağız yoğurtçu,
Bir elinde zincirli terazi, bir elinde büyükçe çıngırak…

Ayşe teyze, ninnilerle yatırmış, sallanan beşiğe bebeği,
Bir bebek ki görmeyin, gürbüz, tosun mu tosun!
“Bağırma be adam, bırak elindeki çıngırağı,”
“-Ninni yavruma ninni-, bırak, bebek uyusun! ..”

Yavaşça uzaklaştım oradan, içimdeki çocuk gelmedi,
Koşarak uzaklaştı, bakmadan ardına, eski mahallede,
Mutlu olamadı bunca yıldır, bu denli sevmedi, sevilmedi,
Hiçbir zaman, kimsenin yanında, buradan başka yerde…

08/01/2012
Ankara

Hüseyin Yanar
Kayıt Tarihi : 22.11.2012 17:34:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hüseyin Yanar