Eski Köydeki Yaşam Şiiri - İsmail Detseli

Güz geldi bozulmuş bostandan başak yapalım
Bir meydan ateşi yakıp külüne patates atalım
Soğanı da tuz biber ile yanında katık yapalım
Biz yine elli yıl evvelki yaşama dönelim gardaş

Anamın kuru fasulye ye kakaç kemik atmasını
Sabah kahvaltısında yesem bir kakırdak sıkmasını
Öğleyin kıyma soğan yumurtadan yapılmış mıklasını
Yersek bu vücudumuz a hiç şifa olmaz mı gardaş

Kırılmış iç ceviz ile pekmezi şöyle bir karsak
Yanına da kaymaklı koyun yoğurdu koysak
Kaşıkla tadı olmuyor parmak la yesek doysak
Avurdumu köyneğimin koluna siliversem gardaş

Sabah pişerken mis kokardı tereyağlı un bulamaç ı
Sofraya konunca içinde bulsam kararan kıyma yı
Ayranı içsem de şöyle genirsem ne yapayım çay ı
O vücuda hiçbir hastalık musallat olur mu gardaş

Öküzlerimi erkenden salıp gitsem çift tarlasına
Ya bismillah deyip sarılsan kara sabanın sapına
Dinç olur bu yaşamla insan girse doksan yaşına
Akşam nohut karışımlı gayfe ne tatlı içilir di gardaş

Turp soğan havuç tandır ekmeği ana gıdamız
Haşgaş yağından yapılan o kenevir helvamız
Ne muhabbetliydi bilgisayarsız tatlı yuvamız
Yine dede nine masalı dinlemeye dönelim gardaş

Damaklarda yer ederdi küpteki keçi kıymasının tadı
Çikolataya beş takardı vallahi elma ve kayısı kakı
Bostan bekçisini atlatıp çaldığım karpuzu salatalığı
Şöyle koca taşa vurup ta yemesini çok özledim gardaş

Ozan İsmail derki insanlar şimdi ne yer ne içerler
Genleri bozulmuş kokmuş etler ve fenni sebzeler
Şaşırdı yazık hangi hastalığa dirensin dertli mideler
Hapsız ilaçsız köydeki yaşama dönelim biz yine gardaş

İsmail DETSELİ 10-11-2009 ev