Bilmediğin bir kente uğrar yolun
kimi zaman,
Tanıdık duygular sezersin havasında
Yüzyıllardır kalplerde filizlenen...
Geçmişin külleri örtmüştür üstünü
Ateşleri henüz sönmeden.
Arnavut Kaldırımlı
Eski bir sokaktan geçer yolun;
Sağlı sollu bahçeler,
Yaşlı ağaçların ardında
Hayal meyal ahşap evler
Ve yerde hazan yaprakları...
El emeği kapılar, taş duvarlar
Ölümsüz sevgilerin sessiz tanıkları.
Eski günleri hatırlamaktadırlar;
Coşkulu kalplerin çarptığı
bahar sabahlarını,
Mutluluktan yorgun
Günbatımında yaz akşamlarını.
Anılar bir eski kapının işlemelerinde
Ve yıllardır gizlenmiş sırlar
Taş duvarın oyuk köşelerindedir.
Bağırmalar,çağırmalar,
Naz, sitem, feryat
Bugünün sessizliği o günlere inat.
Arada bir koşan ayak sesi
Ya da bağıran bir çocuk
Heyecanlandırır onları.
Sesin çağrıştırdığı anılar kımıldar.
Bir parça düşer eski kapıdan
Ve bir parça kopar duvarın canından,
anılarla bir yiterek.
Kayan yıldızlar misali ömürler tüketerek.
Hani gitgide sana yabancılaşan
Bir kente uğrarsın ara sıra,
Tanıkları azalan anılarla yüzleşmeye.
Birçoğunu toprak örtmüştür.
Kalan,mezar taşlarıdır dertleşmeye...
Kayıt Tarihi : 18.3.2013 12:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlk gençliğimin kenti Turhal'a

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!