Soğuk bir şubat akşamıydı gidişim
Seni bırakmıştım o eski istasyonda
Son hatırladığım gözlerinde gördüğüm
Yıllarca gözlerimde sakladığım
O bakışlarından süzülen,hüzündü
Kör bir kurşun vardı içimde kalan
Mercan rengi kanıma karışan
Sen vardın...
Vurgularıydın her tümcemin
Kelimelerine karışmış anlamlarıydın
Susup, susup da söyleyemediğim
Sessiz sesimdin...
Tutulası dilimle veda etmiştim sana
''Bırak herşeyi gel''demiştin
İçimde bir yer vardı,dokunduğun bana
Ben değmezler için gömmüştüm seni
O amansız yalnızlığımın mezarlığına
Yasını tutarak...
Siyahlarımı hiç çıkarmadan
Şen kahkahalara yabanlaşıp
O melun istasyonda
Rengini bile bilmediğim tren
Almıştı beni senden
Bomboş hayatıma geri dönmüştüm
Yeknesak zamanlarda
Acı düdüğü yırtmıştı akşamın alacasını
Üşüyordu ellerim buz gibi avuçlarında
Kan kırmızı bakışlarımızda
Sımsıcak gözyaşlarımız,ha aktı ha akacak
Zaten ağlamıştık az önce tıkanasıya..
''Bir daha kimseyi böyle sevme''demiştin bana
Sevmemiştim ben de..
Hiç sevmemiştim senin kadar..
Kalp ağrımdın,vazgeçilmez anılarda
Ateşlere değiyordu başım,avuçlarım ıslak
Tenimde bir aşk yarası dudakların
Değmedim kimseye,dokunamadım
Hicranımda tükenmiş..
Akşamlarda yandım..
Her yalnızlığımda hatıralarım
Seni bana getirirdi..
Kış gelirdi yine,şubat gelirdi..
Kar taneleri düşerdi sokağıma
Sen yağardın pencereme,tutunurdun pervaza
Uzakta düdük sesi, bölerdi yine akşamı
O eski istasyonda,hep aynı tren
Bin parça umut mu taşırdı?
Yoksa..Hala sevenleri mi ayırırdı?
Kimse bilmezdi..
Kayıt Tarihi : 16.8.2008 20:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)