Yıllar sonra tekrar gelmiştim; eski mahalleye
Yine o sahilden yükselen sirenler ulaştı; kulaklarıma
Zamanı geride bırakıp, anıları çıkardığım dan beri ihaleye
Sanki buğulu camlarının izi duruyor; hala dudaklarımda
O sokağımıza vardığımda, içim birden 'cız' etti
İnanması güç ama, evin köhne görüntüsü bana yetti
Acımasız zamana meydan okuyacak, mecali yoktu
Tanıdı sanki beni, bunun burukluğu yüreğimi eritti
Elini uzattı; kurtarmam için, dökülmüş boyasıyla
Kucaklayıp bağrına basmak istedi; beni doyasıya
Yere düşen kırık kiremitleri, etrafına yayılmıştı
Anılarımdan uyandım; bir çocuğun bağırtısıyla
Ahşap gövdesinin dermanı kalmamış, tutunamıyordu
Cumbalı pencereleri örümcek ağı bağlamış, utanıyordu
Yapraklarını dökerek veda ediyordu; yandaki kavak
Her sonbahar mevsiminin ardından, o da budanıyordu
Gözlerimden geçiyor şimdi, oyun bahçesini kazdığım
Odamın buğulu camlarına, sevgilimin adını yazdığım
Salonunda çocukluk enerjisiyle, koşuşturup durduğum
Ve aşkım uğruna yeminlerimi binlerce defa bozduğum
Kapı zilinde bile adım yazmıyor artık, yazısı soluktu
Balkonda unutarak gittiğimiz saksılardan da eser yoktu
Kıyı rüzgarları değişmiş, başka martılar gelmiş sahile
Zaman eski evimizden ve benden bir şeyler yolmuştu
Benden fazla yaşlanmıştı; her halinden belli oluyordu
Şunu iyi anlıyorduk; ölüm vademiz birazcık doluyordu
Bu bizim son karşılaşmamız ve vedamız olabilirdi belki
Sanırım tekrar kucaklaşamamak, bana çok koyuyordu
İsmet Can
Kayıt Tarihi : 30.3.2022 15:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!