Dolaştım sokaklarını kadim şehrin
sanki bir zaman yolcusuydum
hiç yabancılık çekmedim nedense
yolları, taşları, asırlık ağaçları
ne hazindir bir bilsen şahit oldukları...
Yol dedi, niceleri geçti üstümden senin gibi
hayalleri vardı hepsinin, uzun mu uzun benim gibi
dere tepe düz gittiler, bir arpa boyu yol gittiler
vardılar varmayı unuttukları bir hana
yiyemediler, içemediler kana-kana
düştüler bir metrelik derine
kaldırıp peçelerini baksan yüzlerine
abide gibi bedenleri viran görürsün
burnu bulutu çizenler çoktu aralarında
bana yakın yürüyenleri de vardı elbette…
Sonra ulu çınar sözü aldı:
Pek az insan gördüm asırlık ömrümde
emanet şuuru dağlar kadar
konuşması hakkı dile getirir
susması bir fesadı bitirir...
Ne yazık ki pek zalimdir insanların çoğu
güven vermez havaya, suya
vefası yoktur yürüdüğü yola, sığındığı gölgeye
özüm soğumuştur bu yüzden
insanların çoğu düşlerde yaşar
ve yüreklerinde bir ukde ile ölürler...
Ve bir viran yapı söze karıştı:
Gel gör şimdi şu halleri
doğmamışın katili, kanlı elleri
merhem olmaz bir yaraya, taşlaşmış gönülleri
mağrur görkemine bakıp da aldanma
bencileyin virane şu insanlığın halleri…
Yolum eski bir kabristana düştü birden
titredi yüreğim çıkacakmış gibi kafesinden
nice hayalleri gördüm, nice ümitleri
hepsi sönüp gitmişti çoktan
bir dikili taş bütün alametleri...
Ne söylesem kıymetsiz en ibretlisinden
ne yazık insanoğlu ders almıyor mazisinden…
Eylül-2000
Orhan CesurKayıt Tarihi : 28.9.2016 06:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!