Dün bir albüm geçmişti elime
Ağır ağır bakmıştım mazinin sayfalarına
Aklıma sen geldin acaba şimdi ne yapıyor diye
Kendi kendime bir şarkı mırıldandım
Yanımda ne bir kalem vardı nede bir kağıt
Yerden buldum eski paslı çiviyi
Yazdım bu şarkıyı eski bir tahta masaya
Çivide yeterliydi kelimeleri birleştirmeme
Belkide o eski paslı çivi masayla birleşikti
Zamanla masa onu terk etmişti
Artık çivinin parlaklığı o gün sararmıştı
Çivi artık gerçek dünyayı görmüştü
İşte bizde seninle masayla çivi gibiydik
Hayatımızın ilk baharını yaşıyorduk
Derken çok sevdiğimiz o yaz geldi
Evet her mevsim gibi yazda gelip geçmişti
Sen buralardan gitin benliğimi unuttum
Çivi gibi sararıp pas tuttum
İpek gibi saçlarıma karlar savurdun
Nasıl düştüm bu aşka ne sen ne de ben anlar oldum
Kayıt Tarihi : 19.6.2007 22:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Çivi gibi sararıp pas tuttum
İpek gibi saçlarıma karlar savurdun
Nasıl düştüm bu aşka ne sen ne de ben anlar oldum
Tahta masada kalmasın aşkınız. O masada gelecek planları yaparsınız diliyor ve kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (2)