Eski Bir Masal Şiiri - Emine Deniz

başına buyruktur ayrık otları
ellerimdeki acı bu yüzden
______acı şerh edecek gece düşleri
______isyana düşecek incir kuşları

,bütün soluğumu uzattım
masallarının ayak ucunda
uyanan bir serçe oldum
______oysa ben baykuşlarla yaşadım hep
______ve hep ölüme yakındı gönül çukurum
belki de masalları çözme zamanı
avuçlarımda
eski kavmin kehanetleri yazılı
belki de saçlarımı uzatma zamanı geçebilmen için nehirlerden
______saçların belini örtecek
______belin umutsuzluklarımı
tanıksız br masal savuracaksın yüreğinden
bütün masallarım seninle dinlenecek
ve gerçekleşecek bütün yalanlar
uykularımı boz
işgale gel
rüzgardan ve bahardan evvel geldiğin gibi gel
dağlara verdim tüm yarımlarımı bütünlensin diye yıllarca..:
artık geri alma zamanı dağların efendisinden
bir kadının eteğine tapmaktansa,dağların yamacına tapınıyordum.
şimdi sen geldin ya
buldum ya...

bir kadın
kendince
danslar kurguluyor
dilimin ucundaki şiire ,
ateşe
oysa ateş dilinin ucunda değil derinde
buruk areflere bulaştı gövdem:
tetik parmağımda kırık bayramlar
gövdende yol alıp raksetsin sevdam
beni artık sadece züleyha anlar

kolanya kokusundan aksayan gecelerine ıslaklık oluyorum
mendilsiz gel...kurulama terimi...
tenim mendilin olsun
ki mendilden daha beyazdır ellerim

duvarlarını karalayacak...
sevda karası düşecek simsiyah....tenine
___düşerse tek sevdadan düşsün leke
alnım aktır yürürüm dilediğimce
bozkır avuçlarımla tutuyorum
yüreğinde ki minik kızın avuçlarını
avuçlarım...
taşlaşan bir kadının elleri kadar acı dolu

____ayakların kıyametimi getirecek
o kıyamet ki gelmesi için dua ettiğin
günlere gebe...

(eski bir masal)