Sessizliğin hüküm sürdüğü
eski bir kütüphanede dururum;
ceylan derisinden örülmüş bedenimde
tarihin damarı güçlüce atar.
Ben, çağların nabzını tutan,
yüce bir kitabım.
Kapağımdan süzülür
medeniyetlerin son nefesi;
satırlarımla ilahi sırlar parlar,
ezoterik bilginin güneşi
yüzyılları aşarak ruhları uyandırır.
Zaman diz çöker önümde,
unutuluş adımı anmaya cüret edemez.
Tozlu sayfalarımda
görünmez bir bilge dolaşır
okuyanların derin kalplerinde.
Hakikatle sır bütünleşir;
mistik öğretiler, sonsuz kürsüde
kainatın fermanını okur.
Ben, mukaddes sözlerin mühürlü anıtıyım.
Cehalet gölgeme yaklaşamaz;
her sayfam asırlara meydan okur.
Mürekkebim solsa da
bilgim mabette
şimşek gibi çarpar ruhlara.
Beni okuyan
sonsuz bilginin okyanusunda
derinliklere dalar usulca;
ruhu bir seferdir,
yolculuğu ilahi bir çağrıdır.
Sayfalarımın kokusu
zamanın kapılarını ardına dek açar,
ataların sırlarına.
Eski kütüphanede beklerim;
insanlığın yazgısını tutan
anıt gibi bir kitap;
okuyanı yönlendiren,
bilgisi ışık saçan,
sonsuzluğun arşiviyim.
Mesut Yüksel
Mesut YükselKayıt Tarihi : 6.12.2025 23:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!