Eski Bir Hiyeroglif'sin Sen

Selahattin Yetgin
1613

ŞİİR


34

TAKİPÇİ

Eski Bir Hiyeroglif'sin Sen

Ne zaman bulutları okşasam, avucuma tutunur saçların
Yağmurun oluşturduğu minicik göletlere şiirler atarım umarsız
Ve göçmen kuşların ardından umutsuzca öylesine el sallarım
Hangi kapıyı açsam, hangi kapıyı çalsam umarsız bir hikâye hayat
Devrilmiş medeniyetler erdemin kabuğuna saklanmış asırlardır
Bezgin hafızamızda kaybedilmiş ve hiç kazanılmamış savaşlar
Kimin kimi sevdiği, kimin kimi öldürdüğü belli değil
İşte bunun için seviyorum elemleri ve sessizliği
Bunun için bekliyorum mevsimlerin ellerimden kayıp gidişini…

Bilirim ki uyanınca yalnızlık uykularından apansız
Mevsimler yine değişecek, ayrılacak kabuğundan
Ağaçlar solgun uykusundan uyanıp yeşile bürünecek
Ve ben kınalı yüreğimin aşka sürgün türküsünü
Seni düşleyerek söyleyeceğim....

Bilesin ki aşk bakışlı!
Nehirler korkak ve cesaretsiz akarlar aşka
Benim sularım onlara sert gelir
Dağılırlar, paramparça olurlar
Köpüklüdür benim sularım
Kimi coşkulu, kimi hüzünlü
Bir çırpıda hiçe sayar ölümü…

Anla ki aşk bakışlı!
Benim coşkularım terli geceler gibidir
Aşikâre bir düşün sarılışınca hoyrat
Dağıtır aşkın saçlarını yayları kırık bir yatakta
Er sabahlar gündüzü emzirmeden gecemiz olur
Karanlık çökünce gözlerini ararım yeniden aşkın
Ve uzanırım hazla kavrulan dillerinin yelesine…

Eski bir hiyeroglifsin sen, güneş içen avuçlarımdan
Küskün ışıltıların rüzgârla işbirliği yapması belki de
Papatyanın solgun yapraklarına sığınan bir ağustos böceği
Parçalanmış kapıların ardında yüreğimin sesini dinleyen
Ve ölümsüz öykülerde yüzünü aşkla öptüğüm bir sevgili…

Seni düşündükçe ben, anlar suskunluğu vurur
Yüz hatlarından sular, seller, seviler geçer
Her kırışmışlıkta yaşama kanatlanır kuşlar
Ve kanatlarında taşıdıkları yaşam polenleri
Kirpiklerinde derin bir gizem,
Dudağının kıvrımlarında öldüren bir zehir
Gözlerinde cömert panzehir
Hafifçe titrer dudağın
Binlerce yıl ötelerden gelen bir edayla sokulursun nefesime
Kaşların Mezepotamya’dan, gözlerin Çin Seddi’nden
Ellerin Orta Asyadan atlılar getirir
Bir bakışın, bir öpüşün yar
Bu bedene cenneti ve ölümsüzlüğü verir…

Selahattin Yetgin
Kayıt Tarihi : 11.10.2013 08:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Canan Akpınar
    Canan Akpınar

    Aşka akan dizeler..Öyle doyumsuz manzara muhteşem bir melodi.. Kutluyorum kaleminizi. Saygılar..

    Cevap Yaz
  • Bilal Özcan
    Bilal Özcan

    Seni düşündükçe ben, anlar suskunluğu vurur
    Yüz hatlarından sular, seller, seviler geçer
    Her kırışmışlıkta yaşama kanatlanır kuşlar
    Ve kanatlarında taşıdıkları yaşam polenleri
    Kirpiklerinde derin bir gizem,
    Dudağının kıvrımlarında öldüren bir zehir
    Gözlerinde cömert panzehir
    Hafifçe titrer dudağın
    Binlerce yıl ötelerden gelen bir edayla sokulursun nefesime
    Kaşların Mezepotamya’dan, gözlerin Çin Seddi’nden
    Ellerin Orta Asyadan atlılar getirir
    Bir bakışın, bir öpüşün yar
    Bu bedene cenneti ve ölümsüzlüğü verir…

    muhteşem dolu dolu dizeler erbabına selam olsun muhabbetle tam puan

    Cevap Yaz
  • Mehmet Emin Eryazgan
    Mehmet Emin Eryazgan

    Yüreğinize sağlık sonuna kadar zevkle okudum yürekten kutluyorum sizi +10

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Selahattin Yetgin