Eski bir gramofondan dinliyorum en güzel aşk bestelerini,
Ve bir çay gibi demliyorum gün ve gün senin sevgini,
Yavaş ve ağır da olsa,
Biliyorum sonunda seni bir yerlerde elde edeceğimi...
Ama ne zaman, hangi ortamda, kimin yanında?
Belki eski aşkını anlatırken uluorta,
Belki yine gittiğimiz Bostancı’da,
Şirin ve güzel hareketlerine yine devam ederken,
Seni kendi içime, aşkıma dahil edeceğim...
Bir an önce olmalı,
Olmalı ki daha da sensiz kalmayayım,
Hatta daha da güç kaybetmeyeyim,
Seni böyle heder olmuş bir şekilde görüp,
Gün ve gün ben de ölmeyeyim...
Ellerini en son tuttuğumda,
Bütün kırılmış sevgilerin nihayetinde,
Seni bir kez daha sevdim biliyor musun,
Bütün şiirler gözlerini anlatırken,
Bir yangın yanarken içimde,
Ve kaybetmenin korkusu her an içimde beni kahrederken,
Ellerini tutmak bana yine güç verdi,
Bütün gücümü verdiysem de sen onu düşünüp, ağlarken...
Ve ne yazık ki ben senin ellerini tutarken,
Sen yine aynı yıldıza dönüp bakıyordun,
Ve yine, evet yine o geçmişini sorguluyordun,
Ve sanırım ellerinin bende olduğunu hissetmiyordun bile...
İşte bu akşamüstü ansızın yoruldum yürümekten,
Yalnızlığın uğultusu beni saat başları öldürürken,
Saatler, günler sensiz ellerimde biterken,
Beni bilmiyorsun ne yazık ki küçük kız,
Beni anlamıyorsun, çünkü yalana inanmışsın bir kere...
19.Haziran.2001
Saat: 20: 30
İstanbul
Kayıt Tarihi : 28.3.2002 00:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)