“yalnız gecelerin ıslak sokaklarında dilimde acı bir ıslıkla yürüyorsam
bil ki seni söylüyorumdur sessizliğin kulaklarına…”
denize inen son günbatımında
ardından mum diktiğim pencerelerimi kapadım
soğuk duvarlarıma yaslayıp başımı sabahlara kadar
küçücük bir kuşun tünediği yalnız gölgeliklerde konakladım
beklemek kadar onurlu bir eylemken unutmak
ben seni hiç mutlu yarınlarıma değişmedim
tek düşen binlerce yaprağa sardım umudu
bir yağmurla gelecek ilkbaharımı
hani rüya gördüğümü söylediğin o dar vakitler var ya
tam da ömrümün yarısını kurdum o saatlere
sonra durduğum yerde kaldım bir süre öylece
beni bıraktığın gibi bulabilesin diye
oysa
gözde söz bittiği vakit inerdi bu kahpe şehre gecelerin sahte ışıkları
ve sen uzaklardan bir selam bile yollamazdın
ölesiye beklesem de
aslında hiç bilmedin
dününde dondurduğum anlardaki benliğimin çoktan beyaz ölümler giydiğini
ve çoktan iliğimin kemiğime çekildiğini
o kadar beyaz ki şimdi her yer
gelsen bile gözlerim bir siyahsan seçebilir artık seni
çünkü
geceler boyu usta bir yalnızlık çökerse karşılıksız aşkların tepesine
ardından öyle bir sağanak yağar ki sanrıların içinden
ki yüzümüz kadar buruktur artık aşkın lezzeti
bugün gelsen bile bulamazsın artık beni
hem ben senden sonra bende hiç kalmadım ki
çoktan üç kuruşa eskicilere verdim parçalanmış kalbimi
Gülcan Talay
Gürcan TalayKayıt Tarihi : 25.9.2007 17:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)