Eski Bakır Şiiri - Yorumlar

bizim şiirimiz.. ana teması
aşk ile sevgidir..yüce mevkidir..
hep berrak kalarak.. insan seması
hayat azmi verir.. teşvik şevkidir..

çünki.. bağrında dert.. keder gam acı
güçlükle tırmanır şair yamacı
yaptığı eylemin.. temel amacı
esasen gönüle.. şiir zerkidir

her zaman o hakka.. açar özünü
esirgemez asla lafı sözünü
vatan hizmeti.. der.. kırpmaz gözünü
gerekirse evi barkı terkidir

neticede çalan.. nalan sazımdır
birazcık hatalı kötü yazımdır
özellikle dikkat etmek lazımdır
şahsına çakarken çivi berkidir

şu zaman söz söyle soylu duruştur
niçin garip şair yüzü buruştur
hediyesi abey.. yirmi kuruştur
eleştiren iner beleş trene biner

onu hep kurtarır zekat fitresi
ömründe görmez eş.. görmez metresi
kaça gelir acep bunun litresi
eleştiren iner beleş trene biner.. bi yerde..

.. gerçektende.. her biri yarış beygiri gibi yetiştirilen.. edebiyat dersi seçmeli.. en baba yarım saate indirgenen.. maarif sistemi.. tabak gibi ortada..

sorun.. neyi nerde ne zaman ekeceğini.. bilememe sorunu..
ya serada turfanda tatsız tuzsuz.. yada er ekilip kelek geç ekilip sıfır hasat sorunu..

..şiirin filizlendirildiği ortam.. yürektir..
kağıda kökertilirken.. çok az miktar gübre.. kökündeki öz toprağın çevresine.. hafifçe yayılır.. aşırıya kaçılırsa şiiri yakar..

.. sadece kökertimi takip eder..birkaç dize.. gözyaşı ile sulanabilir.. hasat sonuna kadar aşırı sulamada şiiri çürütür..

.. şiiri şiir yapan salt toprak..salt gübre.. salt su değildir.. şiir periyodik aralıklarla.. mutlaka.. çapalanmalıdır.. çevresindeki zararlı bitki ve otlar temizlenip.. gerekirse yaprak bitine karşı ilaçlanmalıdır..

.. şiirin akciğerleri.. iki cümle arasında.. okura nefes alma.. kavrama mudrik olma.. fikir yürütme imkanı tanır.. parafların.. gövde çevresinde.. toparlanıp.. dairesel eksende kabartmaların.. dolayısı ile.. şiirin gerekli takdiri alabileceği.. geçirimli.. katmanların oluşumu ile mümkündür..

.. iklim koşulları şiirde önemlilik arz eder.. başta belirttiğimiz gibi.. sulu zırtlak tarım.. şiire faideden çok zarar verir.. hava mümkün mertebe.. mutedil ılıman.. güneşli en fazla parçalı bulutlu olmalıdır..

batı toplumlarında.. salatalık ve acur standardı.. 8-10 cm aralığında seyrederken.. bizim pazarlarımızda.. ne satsam gider mentalitesi.. 15- 20 cm uzunluğunda aldığımız çarlistonun.. buzdolabındada bir müddet.. ebat bazında büyümesi demektir ki.. çevre faktörü hesaba katılarak..

.. depolama ve satış aşamasında.. tez bozulma ezilme gibi etkenlere karşı hasat vaktide fazla geciktirilmemelidir..

..memelilerin.. başlıca besin kaynağı bitkilerdir..
süt verimi yüksek bir zana ırkı.. iki litreye kadar süt verebilir.. ancak bizim ülkemizde aynı performansı gösteremez.. randıman düşer..

üzülmemek gerekir.. batıda bir şair.. topu topu.. yılda birşiir üretebilirken.. bizim şairlerimiz on dakikada bir.. günlük yirmi litre şiir verebilmektedir..
bu az başarımı..
bitkinin sürgünleri çok haşarımı.. bağ makası ile budanmalı.. ayrıca tırnak diş bakımı ve aşılarının yaptırılması gerekir..

şiir o zaman çok güzel olur çok..
tok güzel olur tok.. insan doymalı şiire..
ok güzel olur.. hedefi bulsun.. bence..

Her türlü hayvan bakımı
veya barınağı olarak
kullanılan ahırlarda kimi
biriken hayvan katı atık. çakıldak

ve dışkılarına ''fışka'' denir?.
(Kimi yerlerde ''hayvan tersi''
üstü yetişen bitki sanmayın yenir
koparmayın sakınteşekkür mersi.

veya ''zibil'' vs.vs. de
dendiğini de bilmekteyiz?
nitekim dönmeyiz fasık dairede
giderir edip hatayı silmekteyiz.

nice şiirler gördüm bir kılık kıyafeti yok..

nice okur gördüm.. sağlıklı tahlil yapacağı bir şiiri yok..

..akside mümkün.. oldukça sağlıklı.. her yanından.. yanağından.. kan damlıyan.. gürbüz.. şiir gibi bir şiir konulacak olunca operasyon masasına.. eleştiremez.. söyleyecek söz bulamazsınız.. turp gibisin der.. taburcu edersiniz..

bu nedenle.. sahipsiz kimsesiz mezarlığına gömülecek şiirlerin... kadavra olarak kullanılması.. tıp öğrencileri için ne büyük nimetse..

yeni şair adaylarının.. şiir ölüm sebebini tespitte.. otopsilerin büyük faidesi yatsınamaz..

ecel gelmiş cihana baş ağrısı bahane.. ancak.. bundan sonra aynı arıza başka biri organında vukuu bulursa.. en azından tedbir alınabilir..

şiirin dış görünüş anatomi.. çok düzgün durabilir.. ancak iç kanama.. içten içe çürümüş.. karaciğer.. çok yıpratılmış bir yürek.. uluorta patlamış apandisit.. beyin ölümü gerçekleşmesine sebebiyet verir.. ancak burada asıl ölen şiirden ziyade..şairin kendisidir..çünkü şairin hayat damarı en gerekli organı şiirdir..

şair anneden şair olarak doğmayabilir.. şairliğe öykünür.. löp diye şiir vermez.. ilkin üç beş acemi zırva.. sonra cılız zayıf bir kaç deneme.. yüzlerce binlerce deneme derken.. şiirini vermiye başladıktan sonra.. sözcüklere ruh verir..
lafonten kimliği alır hayvanı konuşturur.. otu püsürü dağı taşı.. sanatı konuşturur.. ne vakit sanatı susturur.. şiir ölür şair ölür.. yoksa daniskasından.. yaldızlı sözcüklere sarmış.. vermiş nişadır.. basmış kalayı o bakır kap parlatmaya çalışmmışın hikaye bence..

şiirin beden ısısı harı olacak ki.. o lehim o kalay eriyecek.. delik noktasız.. bütün ruhu sağlık kaplıyacak..

ne çok yakacak ne az şiir herşeyin ortasıdır.. beyinde sol tarafta.. bilinç altı dediğimiz sözcükler.. sağ tarafta ise.. düzenle üst üste yığdığımız uyaklı kısım vardır.. sağ taraf her hangi sebeble tıkanır sol yanı besliyemezse.. kefenlerin ipek nakışları altın sırma olsa ne yazar.. karun kadar malın malın malııın.. olsaaa ne fayda..

Bi aralar bir şarkı vardı o şarkının bir bölümünde şöyle diyordu 'Türkçe konuş anlamıyom çok gücüme gidiyo'

İnsan,kıyafetine göre karşılanır;fikirlerine göre uğurlanır derler.Bu şiirin elbiseleri yırtık.İyi karşılayamadığım için fikri nedir dinleyemedim.

Bir çığlığın içinde yakalıyorum seni
Kaç kez İstanbulsu,
Parıldayan, ısıtan, yakan bir alev gibi.
Üstünde uzun, pis, yalnız sokakların yağmuru..
Odaların, merhabaların, gülücüklerin sıkıntısı
Tramvayların, vapurların sıkıntısı
Yitmiş aşkların, yitecek aşkların
Aynı vazoların, aynı öğütlerin, aynı yasakların sıkıntısı.
Yakalıyorum, öpüyorum, avutuyorum.
Karanlık etini kemiriyor,
Vaktimiz kısa,
Düşlerimizi kolluyorlar durmadan
Durmadan kovuşturuyorlar
Mendilimi ıslatıp alnına koyduğum
Suyundan içtiğimiz hayat çesmeyi,
Yalnız-geceler boyu uzanan kadını bakırlarda
Durmadan horluyorlar
Geyiğim, saklım benim
Bakma arkana, ne olur, aldırma
Onulmazlığımızdan büyük yapılar kurduk
Horlandıkça aşkımız, derya.
Vaktimiz kısa,
Karıncalara, rüzgarlara, sulara dokunmak
Uyanan toprakları bilmek gerekiyor.
Ormanlar görmüş dolunayın tılsımını
Ağlamayı unutmadan
Dövüşmeyi bilmek
Tirnaklarınla tutunmayı bilmek gerekiyor
Sağılandığımızı, kollandığımızı bilmek gerekiyor

Kapa tunç, kapılarını gece
Soğuktan, kırgın, parasız milyon kişi.
Geyiğim, saklım benim,
Ölüm dayanmadan kapıya
Sev, öp, yitir beni

Ve başka bir şiiri şairin;

Sığınak

Kaçıp sana saklanıyorum akşam oldu mu
Sana dokununca mı denizleniyor masa
Senin avcıların mı çok hayvanları kovalayan
Sıkıntımın ormanında?

Üç beş günümüz var şuracığında
Nice oyuncağımızı kırdılar
Biz de güzel çocuklardık bahçelerde
Sularda alabalık

Azla avunmaya alıştık
Ne yapalım paramız yoksa
Şarabımız bitince yağmura çıkarız
Kim güzelleşmiyor öpüşünce.

----

Düşlerimizi kollamaları durmadan, güzelleşmemizin önüne geçmek için olsa gerek...

Fakat hiç kimse bir başkasının rüyasını görmeye muktedir değil, şükür.

kutlarım günün şiirini

bir şiirin güzel olup olmadığını anlamak çok basittir.. sağ el başparmağınızın etli kısmının boğumla birleştiği yere kadar orta parmak tırnağınızı yaslayıp.. sertçe bir kaç kere şiire vurun..

eğer şiir tok tok tok.. diye sert ses çıkarıyorsa.. henüz hamdır..

yok tın tın tın diye ses çıkarıyorsa.. tadından yenmez..

..löp löp löp şekli ses veren şiirin içi göçmüş..

..tınk tınk eden ise alaçakırdır.. susuz bir birey için hepside makbüldür.. ancak biraz iyi olsun diyorsanız.. yamuk şiirler adamı yanıltmaz.. her zaman iyi çıkar..

yinede en iyi metod bıçak ile biraz oyup şiirden biraz parça çıkarmak.. renk yanıltabilir.. tatmaktır..

Bir cigligin icinde yakaliyorum seni
Kac kez Istanbulsu,

evet istanbulsu bir çığlıkta yakalıyor.. buradan sen öznesine konu olan kişinin.. açık kimliğini bilmesek bile.. ipucu kelime.. bu bir sevgili ve şair ile ayrılar..

Parildayan, isitan, yakan bir alev gibi.
Ustunde uzun, pis, yalniz sokaklarin yagmuru..

bu aslında ilk dizenin devamı.. istanbulsu.. parıldıyan ısıtan yakan bir alev gibi üstünde uzun pis yalnız sokakların yağmuru olan istanbul bu..

Odalarin, merhabalarin, gulucuklerin sikintisi
Tramvaylarin, vapurlarin sikintisi
Yitmis asklarin, yitecek asklarin
Ayni vazolarin, ayni ogutlerin, ayni yasaklarin sikintisi.
Yakaliyorum, opuyorum, avutuyorum.

yakalanan ne..bu yitmiş aşklar yitecek aşklar.. aynı vazo içindeki sıkıntıların doğurduğu çiğlıklar içinde yakalanan sevgili.. opüp avutuluyor..

Karanlik etini kemiriyor,

eti kemirilen kim.. belirsiz özne.. büyük ihtimal kendisi..

Vaktimiz kisa,

kimin vakti kısa.. çığlıkta yakaladığı sevgili ile kendisinin ikisinin vakti kısa..

Duslerimizi kolluyorlar durmadan
Durmadan kovusturuyorlar..

mahalli kolluk kuvvetleri.. yada mahalli sivil güçler.. belirsiz özne..

Mendilimi islatip alnina koydugum
Suyundan ictigimiz hayat cesmeyi,

dikkat edin hayat çeşmesi denmiyor hayat çeşmeyi..

Yalniz-geceler boyu uzanan kadini bakirlarda
Durmadan horluyorlar

kim horluyor..

kolluk kuvvetleri veya gizli başka bir özne..

Geyigim, saklim benim

çok güzel bir sevgili tanımı ahu ceylan geyik hepsi sevgili çağrışımı yapar..

Bakma arkana, ne olur, aldirma
Onulmazligimizdan buyuk yapilar kurduk
Horlandikca askimiz, derya.
Vaktimiz kisa,
Karincalara, ruzgarlara, sulara dokunmak
Uyanan topraklari bilmek gerekiyor.
Ormanlar gormus dolunayin tilsimini
Aglamayi unutmadan
Dovusmeyi bilmek
Tirnaklarinla tutunmayi bilmek gerekiyor
Saagilandigimizi, kollandigimizi bilmek gerekiyor ...

işte şiirin en lezzetli göbek kısmı... demekki ne imiş.. şiirin genişliği şiirin şekilce bozukluğu.. şiirin yetiştiricisinin ziraat bilgisi yetersizliği şu bu hikaye..

Kapa tunc, kapilarini gece
Soguktan, kirgin, parasiz milyon kisi.
Geyigim, saklim benim,
Olum dayanmadan kapiya
Sev, op, yitir beni ..

işte.. kemire kemire.. en ufak zerresini bırakamıyacağımız kısıma geldik.. öyle kabağın.. kolunu mandal ile.. şiire aşıla.. yapay hibrit değil.. samimi doğal içten.. ekolojik.. bi şiir tattım tebrikler.. yazan kaleme.. kalemi daim olsun..

teşekkürler seçici kurula bu güzelliği tattırdığı için..