Bir cigligin icinde yakaliyorum seni
Kac kez Istanbulsu,
Parildayan, isitan, yakan bir alev gibi.
Ustunde uzun, pis, yalniz sokaklarin yagmuru..
Odalarin, merhabalarin, gulucuklerin sikintisi
Tramvaylarin, vapurlarin sikintisi
Yitmis asklarin, yitecek asklarin
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Vaktimiz kısa,
Karincalara, ruzgarlara, sulara dokunmak
Uyanan toprakları bilmek gerekiyor...
güzel şiir...
Hoş görülü olmak lazım
Kusur aradıktan sonra kimde yok
Şiirin tadına bakmadan yanında kürdan kolonya,
tuz kara biber peçete niye yok
Ha yönetim servis yapmadan telafi edebilir
Belki klavye yabancı ülkeden hediye geldi benim gibi alışamadı
Belki bazı refleksler zayıflıyor
İktidar bu kadar eleştiri almadı
İki şair iki hoca iki siyasetçi bir araya gelemiyor
Eğitimsiz insanlara saygı duymak lazım
Şiire gelince kalaysız olmuş
Sağlık ve afiyet dilerim
Efendim edebiyatın imlası insanın kıyafeti hemen sırıtır.Çok çok haklısınız Feyzi Beyciğim.Siz de her gün mesela Röbdöşambırınızla göze batardınız.Lakin artık aşina olduk.
Elinizde bir de kahve fincanı olsa her gün sabah kahvesi içen gözlüklerinin üstünden bakan adam edasıyla oturup bir değişiklik yapsanız nasıl olur mesela.Hatta birde iki kere katlanmış zaman gazetesi.Şöyle bir Ahmet Alkan makalesi paylaşsanız şiirle ilgili ilgisiz.
Amma yok şimdi kahve çarpıntı yapar.Ilık bir ıhlamur daha iyi gelir.Takıldık size hoşgörünüz afiyet ve sıhhatler dilerim.Hiç olmazsa siz sabah akşam kendinizden bahsedip, sayfanın içine etmeyecek kadar kendini bilen bir insansınız.Buna da şükür.
Arz-ı hörmetler efendim. adında bakır lafı geçince aklıma geldi.
Güneş bakır kazan
yükselir Anavarza’dan
değil mi efendim.
İlahi şair senin ne işin var eski bakırla. Oksitlenmiş yeşile çalmış vesaire.Sabah kahvaltısını Paris'te et.Akşam çayını Londra'da iç.Soldan kalkıp kaç adım yol aldın değil mi?Ye iç eskiden küfrettiğin başbakana nağmeler düz.Keyfine bak.Allah'ına hamd et.
Devir kıvıranların devri. Yoksa Sibel Can nasıl meşhur oldu sanırsın.Şöhret olmak için her yol mübah değil mi ya!
Neyse bu kadar yeter vesselam.
Maasselam efendim maasselam
Onca memleket gezdim, bunca insan tanıdım; senin gibi aşkını yaşatan ikinci bir adama rastlamadım. Allah'ına kurban Kemal Abi. Allah uzun ömürler versin; ara sıra uçkur muhabbeti yapsan da yok yeryüzünde senin gibisi...Sakın kaybolma buralardan; sırf seni okumak için açıyorum bu sayfayı. Vallahi şaka değil...Umarım bir gün Nilgün yengemizden dişinin kamaşığını alırsın :))
Allah'a emanet ol Kemal abi, lütfen daha çok yaz.Yav bırak şiiri miiri bize Çukurova hikayeleri anlat...
Muhabbetle güzel abim :))
Ha bir topluluğun karşısına pejmürde kıyafetle çıkmışsın,ha imla hatalarıyla dolu bir şiiri buraya asmışsın ne bir farkı yoktur.vesselam.
Hasan buldu abimin kulakları çınlasın.O olsaydı ben bu yorumu yazmak zoruynda kalmazdım.Çünkü saağolsun o yazardı :)
Sevdim şiiri sanırım yurt dışından yazıldıgında ı lar i oluyor.Çok aldırmıyorum bu yazım şekline hoşuma da gidiyor.Biraz dikkat ediyorum okurken.Güzel şiir.
yazık ki imla hataları temelinde yatan.. yurtdışında şiir yazma olgusu ki.. en güzel şiirler.. bu hasret özlem girdapları arası çıkar..
..tek tek kopyala yapıştır metodu.. üstesinden gelemediğiniz.. daha sonra düzeltmesi ise.. yenisini yazmaktan zor olan..
..bu çaresizliğin temelinde.. sizin anadil karekterine uygun porogram olmasına karşın.. gittiğiniz kafede ona adapte.. klavye olmaması..
..arap elifbası kril alafbetası üste iliştirilmiş.. ingilizce harf tuşları arası ş ı ğ ü ö bulamama meselesidir ki.. ch sh gibi orta yol bulabilirmiyim çırpınır.. baktınız daha çok dibe batıyor..
yine kolaycılığa.. nasıl olsa anlaşılırcılığa kaçarsınız..
hoş.. burada esas problem kalite olgusudur.. eğer level yüksek ise.. okur ne olduğunu anlamak için okumak.. anlıyabilmek için dilini çözmek.. güzel olup olmadığı hakkında fikir yürütmek gibi bir çok cefaya göğüs gerdiği gibi.. bunu okuma işkencesine de katlanır.. level düşükse.. dilediğiniz kadar.. imlayı düzeltin.. manzara güzel görünsün diye.. üst tarafına rengarenk resimler çeşme pınar yerleştirin.. fondan müzik yayılsın.. ıııh okura beğendiremezsiniz.. o sadece pilav üstü kuru yeme için gelmiştir.. döner istese dönerciye giderdi.. ama cingöz garson yinede sorar yanına bir salata ayran istermisiniz diye.. niye çünki çok iyi niyetlidir garson ve tezgahtarlar.. yardımcı olabilirmiyim diye sorarlar..
marya antuanette çok iyi biriydi.. polislerinde çok iyileri vardır vatandaşları iyi yurttaş olsun diye kodeste dövenleri olur hep iyiliği için.. şair de iyi şair olup iyi şiir yazmak zorunda olan bir ferttir.. imlası iyi olsa iyi olur tabii.. bence..
Günün şiirindeki bu aşırı imla hatalarından acaba kim sorumlu.? Bana sorarsanız bu şiiri günün şiiri seçenler ve buraya asanlar sorumludur.Binlerce okuyucunun karşısına bu kadar imla hataları ile çıkmaya insan biraz utanır vesselam.
Eski Bakır - şiirin ismi anahtardır
'Bakır insanın kullanmış olduğu ilk metaldır
Doğada arı halde bulunan, erime noktası düşük olduğundan işlenmesi kolay olan, ısı ve elektiriği çok iyi ileten, eğilip büküldüğünde kolay kolay kopmayan,
metal para yapımında kullanılan metaldır.
silah yapımında daha elverişli olan tunç, kısa süre sonra bakırın yerini almıştır… bakırla kalayın alaşımı tunçdur'...
'Bir cigligin icinde yakaliyorum seni' - yaşadığı kötü hayata isyan eden bir kadın var şiirde çamurdan kurtulmuş ve bir de sığındığı bir liman, yani sevdiği.... kadın adamın ilk aşkıdır,bu hayat bir çeşmedir onları kavuşturan diyor, durmadan bu çeşmede mendilini ıslatarak sevgilisinin alnına koymuş, yani hayatın güzelliklerini tattırmış sevdiği, yaşadığı zulmetin elinden almış kadını bu yüzden karanlık kemiriyor etini, onlara engel olanlardır karanlık.
'Ormanlar gormus dolunayin tilsimini' - dolunayın doğaya ve her canlıya etkisini hepimiz biliyoruz, burda ormanlar kalabalık mı acaba, dolunay da sevgiisinin yüzü olabilir o zaman...
'Yalniz-geceler boyu uzanan kadını bakırlarda
Durmadan horluyorlar'
Istemediği, soğuk sevgisiz hayattır bakır burda
'Geyiğim saklım benim' yasak aşk ve o onulmaz dediği kurtualmadıkları ve herkesten sakladlkları aşk...
'Horlandıkça aşkımız derya' diyor.. hayat kısa zamanı kaybetmeden aşkı yaşamak doğanın güzellikleriyle beraber
Kapa tunç, kapılarını'... tunç burda hitapdır virgül var tunçtan sonra...bakırdan tunç yapmış kadını sevgisiyle,
Yaşıaylım sevgimizi, ölüm gelmeden diyor şair
Kadının yaşadıklarını, azabını dile getirmiş...
Şiirde korkularıyla bir erkek ve cesur bir kadın var hayatın eğip bükemediği...
Benim şiirden anladıklarımın özeti bu...
Tebrik ediyorum Güne gelen şiirin şairini
çok iyi bir dost , çok iyi bir insan silueti duruyor bu dizelerin arkasında...Ahmet Oktay bütün vaktini empatiye ayırmış yüce bir yürektir...Kim ne diyor ise onu içtenlikle dinlemeye azmetmiş bir iyi insan...
sevecen olmayı sevdiren insan..iyi ki yazdın şiirlerini
saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta