olmasa da eski sıcaklıkları
yakıp kavuran
ve duyulmasa sesleri solukları
yine de her gece
her gece
odamın ıssız karanlığında
uzak yıldızlar gibi göz kırpıyorlar
ürpertiyor içimi lâciverdî soluklukları
belleğimde belli belirsiz
yüzleri ve terli bilekleri
ve gümbür gümbür deli yürekleri
şimdi hareketsiz
sessiz
fakat yine de acıtıyor yoklukları
hüzünle anımsıyorum
gizemli onca kadın… onca narin kız
inadına netleşmese de yorgun gözlerimde
tatlarını duyumsadığım sayısız
baygın göz… ıslak kızıl ağız
ve tenime yayılan taze saçların esrik kokuları
serapa özgür
serapa pervasız…
ve yorgun ama alabildiğine doygun
göğsümde soluklanan bedenler
serapa özgür
serapa pervasız…
ve yeniden
yeniden tırmanan doymaz arzu
yorulmak bilmez onca çılgın nabız
aklımı karıştırıyor çoklukları
giderek yansıyacak gibi duvarlarda
kösnük tınıları şuh kahkahaların
ve işveli aşk sözcükleri
söyledikleri…
dinledikleri…
ille de o elleri arsız
tutsak ve hayasız
ve ille de o acımasız
şımarık çocuklukları
sanki yaşıyorum aynı hazları
sanki o coşkulu heyecanları duyuyorum
sonra sessiz ve yenilmiş
sarılıp suskun sırlarıma
hüzünlü bir huzurla hulyalanmış
uyuyorum
tılsımlı bir otacı misal rüya mucizesi
onarırken ruhumda geçmişe açılan derin olukları
yıkıp aşıyor önüme dikilmiş korkulukları
uyuyorum
yaşamak umuduyla derin rüyalarda yeniden
eski sıcak yazları
taşkın sevdaları…
çılgın avazları
başka nasıl çekerim
nasıl göğüslerim
ömrün kışında donduran amansız ayazları?
yalnızlık yelinin üfürdüğü soğukları?
elbet getirip sunacak bir gün ölüm
aşka dair gereksindiğim tüm toklukları
işte o mutlu kurtuluşa değin
çekeceğim ister istemez
eski aşklara dair yoklukları
ve üşütemeyecek artık ruhumu ilelebet
sevgilisiz serin çarşafların
vurdumduymaz donuklukları
10 temmuz ‘07
Fuat EriçokKayıt Tarihi : 10.7.2007 12:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!