Başka bir gökyüzü görmedim
neden diye sorma
çünkü; sarışın perçeminin kuytusundan uzaktım
bir avuç yangındı gözlerin.
Ağrıdı bahar suskusuyla
ürkek geçti yaz
yüzüme süründü menevişli hüzün
mürdüm bir türkü gibi
boynuma dolandı
gözüm usul ve susan karanfilde kaldı
ateşten bir doluya değiyordu günlerim
suretim suda sahipsiz kaldı.
Başka bir gökyüzü görmedim
neden diye sorma
çünkü; eşkâlimde kör yazıyor
sıcak bir buğu yükseliyor yüzümden
kışı düşüren gözlerime gölgeler yüzünden
kopyası çıkartılmış bir güzde
kurşun döktüm sabahın ortasına
hüzün uğultusu taşıyan tülbentleri
çıkardım çoktan
ağaç kabuğundan sızan
damağıma uygun safran acılığına
talimliydim ne de olsa.
Gururluydu sabah rüzgârı
sakin ve sokulgan
güzeller güzeliydi deniz
zeytin ağacının her kelimesi zeytin
ürkek bir sevginin yüküyle
teker teker geri döndü kuşlarım
hanımeli sallayan yağmurla sırılsıklam.
Siyahın meydanına iniyorken ay
dünyanın sen olduğunu kavradı gözlerim
başka bir gökyüzü görüyorum
alnının kıyısında uyuyor deniz
uyur buz gibi duru
sesini kimselerin bilmediği
uçan bir kuş fırçalıyor saçlarını.
Kayıt Tarihi : 1.4.2022 11:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!