İnsanlar dünyaya birçok etkenlerden dolayı eşit olarak gelememektedirler. Cumhuriyet ve demokrasi sloganıyla yola çıkmış devletler insanların istem dışında oluşan bu eşitsizliği en asgari düzeye indirmek mecburiyetindirler. Halk eşitliği bunu gerektirmektedir. Ardahan’da dünyaya gelen ile İstanbul-Nişantaşı veya Ankara-Çankaya’da dünyaya gelenlere eşit imkânlar sunmaya çalışılmalıdır. Cumhuriyet demek çünkü eşitlik ve bu eşitliği sağlamada dayanışma demektir.
Ülkemizde kuruluşundan bu yana sınıflar arasında ciddi ekonomik ve siyasal eşitsizlikler devam etmekte ve ettirilmeye gayret gösterilmektedir. Gelir düzeyi yüksek zümreler çocuklarını daha iyi okullarda okutabilirken ekonomik düzeyi kötü olanlar eğitim hakkından yok denecek kadar az yararlanabilmektedir. Eşit şartlarda sınava girme hakkı verilerek azda olsa sevindirilen bu ekonomik düzeyi zayıf olan halkın çocukları, bir Halk Partisi sloganıyla yola çıkanlarca (DSP) tekrar gasp edildi. 28 Şubat döneminde Demokratik Sol Parti iken, Darbecileri Savunan Parti olmayı tercih ettiler.
Türkiye’de ekonomik nedenlerden dolayı fırsat eşitliği bulunmayan aileler, çocuklarını kendileri gibi iktisadi yönden ezilmemeleri için devletin açmış olduğu ve kendi kültürlerine yakın İmam-Hatip Liselerine gönderdiler. Bu okullara çocuklarını göndermek istemelerinin nedenleri klasik eğitimle birlikte dini eğitimi de almalarını istemeleriydi. Bizim okuduğumuz yıllarda Anadolu da eğim seviyesi en yüksek liselerdi. Bunlarında etsi olsa gerek ki ebeveynlerimiz bizleri 11–12 yaşlarında bu okullara kaydettirdiler. Bu okulların açılış amacı ilk etapta sadece ölü yıkayıcısı imamlar yetiştirmek olabilirdi. Açılış amacı buysa bu amacını her geçen gün aşmaya başlamıştı. Hukuk fakültelerine, mühendislik fakültelerine ve tıp fakültelerine hem bay hem bayan öğrenciler göndermeye başlamıştı. Bu alt sınıftan insanlar ekonomi ve siyasal yetkiler almaya başlamışlardı. Kendini üst sınıf seçkinleri olarak görenler, alt sınıftan gelenlerin yükselmesini artık bir şekilde engellemeleri gerekiyordu. Alt sınıftan gelen insanlarla üst sınıftakiler eşit şartlarda olabilirler mi?
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Yürekten katılıYORUm....
Bir yandan Haydi kızlar okula..
Diğer yandan Üniversite kapılarında akan gözyaşları....
İşteee memleken manzaraları....
Tebrikler....Önder kardeşime...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta