El’in köleci ittifak birliği içindeki iman edenleri arasında ayrım yapması; ittifaklı ilahi denkliğin eşitliğini bozmaktan ileri geliyordu. Denklik içinde dengelerin eşitliği olan ilahi yasa; ittifak ortaklığı içindekilere danışılmakla bozulamazdı. El kimi kişileri zengin yapmak istiyordu.
Üreten mesleği içindeki farklı kültürüyle grupların bir araya gelmesiyle bir akort bozukluğu oluşmuştu. Durum akordu gerektiriyordu. İttifak, tarafları ve üreten meslekleri; her bir grubun kendisine grubun dengi ve eşiti olan muhataplar saymakla, akortsuzluk olan durum akort ve senkronluma olmuştu.
Bir grup diğer grubun isteğini karşılıklı muhatap alıyordu. O isteğin her durumla, her koşulda sınırsız olmasına da firen oluyordu. Muhataplıkla ortak oluş, hem akort gerektiren bir durumdu hem de akortsuzluk oluşla fren akortları ortaya koyan durumdu. El akortlu firen oluşu, akortsuzluk yapmıştı.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim