Bu da, insansı başarıdır. Yani farklılıklar zorunludur. Farklılıklar, eşitlik anlayışının çelişmesidirler. Ve doğanın dinamik oluşudurlar. Farklılıklardan yoğaltılan, moda mod olmayan; sosyal ve siyasal emek harcanması ve eğitim olanağı; sağlık temini olanağı gibi geçici ve eşitlikçi denkleşmeli olan; kararlı olan; zaman ve zemin düzlemine görece bağlı olan; oluşmalar zorunludurlar.
Eşitlikte amaç zorunlu ihtiyacı olan dengeleri gözetir olmaktır. 3 kuruşa ihtiyacı olana, illa ki eşitlikti anlayışla; beş kuruşu ön görmek yanlıştır. Yine yedi kuruşa ihtiyacı olana da eşitlikçi yaklaşımla illa beş kuruşu ön görmek yanlıştır. Her ikisine de beş kuruş verildiğinde; birindeki fazla iki kuruş o olanakta, kapasitesinin üstüne çıkamamakla verimsizleşir. Diğerindeki eksik iki kuruşta, kapasiteyi kendi sınırları içinde kullandırtamayacak olması ile verimliliği, atıl kalır. Her ikisi de aynı değerde yanlış ve zararlıdır. Ama genel eşitlikti ortalamanız yine 5 kuruştur.
Bu da az üstte belirttiğimiz: ‘Doğa eşitliğinin (dengede oluşun kararlılığının) hemen yanı başında eşitsizliğini de oluşturmalıdır. Ya da eşitsizliğin (kararlı olamamanın) yani başında da, kararlı olan, dengeli eşit yapıları da ortaya koyup, birbirine dönüşen ikili yapıların da, kesikli ve sürekli işlekliğini ortaya koyabilmelidirler. Bu da, sosyal ve toplumsal olanın, ihtiyacı kadardan, ihtiyacına göre paylaştırılmalarını insana bilinç ettirir.’ Paragraf anlamın açınımı olur.
Yine 30 litrelik yakıt tankı olan araçla, 60 litrelik yakıt tankı olan araca; eğer her ikisine de 500 km yol yaptırılacaksa, şüphesiz ki 500 km yolu sağlayacak olan yakıt enerji karşılanacaktır. Ancak her ikisi de eşit miktar yakıt, eşit miktar zaman ve eşit değerde ödemeyi harcamayacaklardır. Elbette eşitler arası yoğaltım, bir başlangıç eşitliğini ön görürdür. Bunun üzerinde niceleyecek istikrar ya da istikrarsızlıklar farktı eşitsizliği yaratacaktır.
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla