Burada diyalektik denen bir olguyla, bilincinizin gücü ortaya çıkmaktadır. Nesnelliğin size doğrudan bağıntısı olmamakla, bu ilişki tek yanlı bir gücün sürdürülmesidir. Bu tek yanlı güç BİLİNÇTİR. Bilinç kendi dışındaki varlığa bir çevre olmanın etki sel özelliğini göstererek, nesnelliği; sanki doğal bir çevre şartları nesnelliği altındaymış gibi değiştirip, seçme ayıklamasını yapmaktadır.
Şu unutulmasın çevrenin değişmesi, olay ve olguların durumlarını değiştirir. Ne var ki çevre genel bir bütünlüktür. Yani tek tek durumlarda değişen olgu ve olaylar da çevrenin kendisidirler. Çevrenin etkisi ile değişen bir bitki faunası (bitki varlığı): hayvana göre, hayvanın çeşitliliğinin ve hayvana dek varlığının değişmesini sağlayacak olan bir çevredir. Ya da kurak bir çevre, suyu olmayan susuzluktu bir değişme; çevre olanın da kendisidir. Sulu bir ortam, çevrenin nemli olmasının özel basınç durumudur.
Bununla şunu demek istiyorum bilinç kendi başına bir durum olmayıp çevrenin ilişkisinden çıkan bir konum iken; bilinç, üretim araçları üzerine ve üretim araçlarına çevre olmanın girişen basıncını uygulamıştır. Toplumsal işleyişte insan bilinci, toplumun nesnel araçlarına, çevre olan etken bir girişmedir. Üretim güçlerini seçerek, üretim güçlerini düzenleyerek; onların yasallıklarından yeni durum yasallıkları ortaya koyarak, üretim güçlerini insanın yararına dönüştürür. Üretim teknolojilerini geliştirir.
Bu eylemi ortaya korken bir çevre olan insan bilinci, etkilediği durumlardan kendisi de etkilenerek öğrenir. Çevrenin etkilenen bir olayı boyutuna geriler. Yani etkileyerek çevre olma ve çevrenin bir etkilenen olayı olma girişmesi, tekrar yeni durumlarla çevre olarak, etkileyen olması da aynı andadır.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta