Eşitlik 4 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Eşitlik 4

Burada diyalektik denen bir olguyla, bilincinizin gücü ortaya çıkmaktadır. Nesnelliğin size doğrudan bağıntısı olmamakla, bu ilişki tek yanlı bir gücün sürdürülmesidir. Bu tek yanlı güç BİLİNÇTİR. Bilinç kendi dışındaki varlığa bir çevre olmanın etki sel özelliğini göstererek, nesnelliği; sanki doğal bir çevre şartları nesnelliği altındaymış gibi değiştirip, seçme ayıklamasını yapmaktadır.

Şu unutulmasın çevrenin değişmesi, olay ve olguların durumlarını değiştirir. Ne var ki çevre genel bir bütünlüktür. Yani tek tek durumlarda değişen olgu ve olaylar da çevrenin kendisidirler. Çevrenin etkisi ile değişen bir bitki faunası (bitki varlığı): hayvana göre, hayvanın çeşitliliğinin ve hayvana dek varlığının değişmesini sağlayacak olan bir çevredir. Ya da kurak bir çevre, suyu olmayan susuzluktu bir değişme; çevre olanın da kendisidir. Sulu bir ortam, çevrenin nemli olmasının özel basınç durumudur.
Bununla şunu demek istiyorum bilinç kendi başına bir durum olmayıp çevrenin ilişkisinden çıkan bir konum iken; bilinç, üretim araçları üzerine ve üretim araçlarına çevre olmanın girişen basıncını uygulamıştır. Toplumsal işleyişte insan bilinci, toplumun nesnel araçlarına, çevre olan etken bir girişmedir. Üretim güçlerini seçerek, üretim güçlerini düzenleyerek; onların yasallıklarından yeni durum yasallıkları ortaya koyarak, üretim güçlerini insanın yararına dönüştürür. Üretim teknolojilerini geliştirir.

Bu eylemi ortaya korken bir çevre olan insan bilinci, etkilediği durumlardan kendisi de etkilenerek öğrenir. Çevrenin etkilenen bir olayı boyutuna geriler. Yani etkileyerek çevre olma ve çevrenin bir etkilenen olayı olma girişmesi, tekrar yeni durumlarla çevre olarak, etkileyen olması da aynı andadır.

Diyalektik ya da eytişim dediğimiz bu durum, zorunlu bir yansıma ve yansıtılma yasasıdır da. Ama üretim araçlarını seçme, oluşturma ve üretim ilişki ve üretim teknolojilerini geleceğe doğru akıtma, insan öznelliğinin bu yasaya uyaraktan; yakın geleceği tasarı, plan ve dizayn etmesi; insanın müthiş bir beceri ve başarısıdır.

Artık toplumlarda, sıradan bir kas emeğinin yerine; öznel emeğin, araştıran, geliştiren, buluşçu olan, tasarlayan, plan proje üreten, işleten özneldi bir bilinçli emeği revaçtadır. Çünkü kas emeğinin sağlayışını; bilinçti emeğin, otomatik makina ve robota dek olan, üretme potansiyellerini devreye sokarak, insan kas emeğin hani nerede ise devre dışı bırakmıştır. Bu bilgi süreci birey bazlı olacakla eşitsizliğin ikinci boyutudur. Ama toplumsal gücün paylaşılanı olacakla da eşitlik tidirler.

Böyle bir yaşam düzeni artık toplum da değildir. Buranın ilişki düzen referansları ve paylaşma şekli yaşama şekli, günün istisnası ve tesadüfleri olaraktan şimdiden oluşmalıdır. Ki ortamın seçme ayıklama girişmesi başlasın. Süreç kendi dinamiklerini ortaya koyabilsin. Nasıl sanayi toplumları sıradan bir köleliğin niteliklerini, seçme ayıklama ilkesi ile dışlayıp, sanayi toplumu kölesi dediğimiz, nitelikli, kalifiye emek gücünü ortaya çıkardı ise; şimdiki istisnalarda kendi seçmesini yapmalıdırlar.

Ve bu seçme ayıklama ilkesi yeni ilişkin meslekleri oluşturan, gelişmeler dinamiğini ortaya koyarak eski ilişki ve referanslar olan, köleci ve feodal düzeni ortadan kaldırmışsa, yeni sistemde bu süreci ve kapitalist düzeni ortadan kaldıran, sürecin ara geçiş yoğun bakımlarını başlatmalıdır.

Köle kavramına biraz büyüteçle baktığımızda, köleci sistemin kölesi ile feodal sistemin kölesi ve sanayi toplumunun kölesi arasında çok çok; dağlar kadar fark vardır. Her bir dönem kölelerinin referansları farklıdır. Köleci düzende köle, efendisinin deve yularını tutup çekerken şimdi köleci ilişki tutumlu olan 2011 model olmasa da 1995 model deveye (pardon otomobile) binip, ayağını yerde kesebilen köleler haline gelmişlerdir. O dönemlerde kölenin eşeği, olamazdı. Faraza, olsa bile, binmesi olanaksızdı.

Şimdi de kölenin efendiye şoförlük yaptığını söyleyip, indirgemeci gözle aynı kategoriye konması hiç doğru değil. Söz gelimi şoför köle, maaş alıp, her istediğini değilse de istediği gibi harcamakta. Bu ufak farklar sistemin anormal değiştiricileridirler. Sizi toplumla talep eştirir. Örneğin, otomobil sahipliğiniz yol sağlayışını toplumla sizi giriştirir. Bu da demokrasi denen bir yönü ile bir sınıfın diğer sınıfa hücceti olan; otorite denen, yönetme gücünü, yumuşatır. Unutulmasın, şimdi de emek sömürüsü vardır.

Ama şimdiki kölenin kurduğu ilişki biçimleri eskiye göre hayli farklıdır. Tam gerçekleşir olmasa da, deve yuları tutan köle ile deve üzerindeki efendi şimdi trafik kuralları içinde eşit haklara ve eşit uyulması gereken taşımalara sahiptirler. Başlangıcın devinim alanı olan, fendi köle arasındaki Sistemden pay almanın girişmesi, sosyal devlet yaptırımlarının direncini ortaya koymaktadırlar. Bunlar kölenin bilinci ile ilişkili bir durumdurlar. Eskiden köle, bırakın efendisinin toplumsa genel yarara açık olan kullanımdı olanaklarından yararlanmasını, devletin olanaklarından da yararlanamazdı.

Oysa bilinçli bir köle, siyaseten güçleri ile otorite ile pazarlık yapabilmekte ve sistemi, normal akışla demokratik addedilecek genel değer referanslarına döndürebilmektedirler. Şimdiki köleler emekçe sömürülmekten daha çok, bilinçsizliklerinin kurbanıdırlar.

Eskiden kölelerin hiç bir özel yaşamları yokken, şimdiki kölelerin olabildikçe dokunulmaz, hiç değilse bunu haktı olacakla iddia edebilir, bunu savunabilir; bu alanda haklarını arayabilir formasyonları ve özel bir yaşamları vardır.

Yeni kölelerin kurdukları yaşam biçimleri farklıdır. Şimdiki kölelerin eski ile benzerlikleri sadece her iki köle tipinin de emeklerinin aşırı sömürülür olmasıdır. Ve kendi referans düzlemlerinin sağlayıştı lığı olan ve bu sağlayıştı lığa denk düşen yaşamdı olanaklarını, çoğunlukla hiç sağlayamaz olaraktan, göçüp gitmektedirler. Diğer bir açıdan da eski köleler, şimdiki kölelere baksa idiler; 'böyle köleliğe can kurban! ' diyecekleri bile çok aşikârdır.

Bu, güncel köleliğe evet demek değildir. Sadece yapıcı olmayan; 'eski zamanda da köle idik, şimdi de köleyiz' diyen indirgemecilerin görmez körlüğüne bir analizdir. Değilse Dünya sömürülmenin en aşağılık rezilliğini ve duyarsızlığını bu bilinçsizliklerden dolayı, ahmakça yaşamaktadırlar.

Oysa bu iletişimdi teknik ve örgütlenme çağının referansları, hiç mi hiç; bu rüsva lığı öngörmez bir paylaşımın olanağını, insanın gözüne sokmaktadır. Ama sürüklenen insanlığınızın bir yanı, maalesef sizi de sürüklüyor. Bunun konjonktürse bir dünya emek ve paylaşım konfederatifleri olduğunun, bilinç ve örgütlenme gücünde değildirler. Bu da ayrı bir kanayan yaradır.

Nasıl toplumun yeni gücü; planlayan, tasarlayan, yaratıcı, işletmeci olan bir öznel bilinçse; Şimdiki sefaletin nedeni de bilinçsizliktir. Artık gelecekte üretim araçları sahipliği ya da sahipsizliği de para etmeyecektir. İnsanlar gayri bunlar için savaşmıyor. Tabi bunlar bu gün için tam bir devre dışı olmuş durumlar da değildirler.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 17.2.2011 07:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya