Eşitlik 1 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Eşitlik 1

Eşitlik görece devinen sistemlerin gelip geçici olan bir durumudur. Bir düzlem ilişiklerine değin eşitlikti durum, sonraki ilişkindik eşitlikti durumdan görece geridir.

Siz bir toplumun insanını soyut olacakla, tüm özelliklerini görmezden gelecekle, eşit bir açı ile aynı düzlem içinde devinme soksanız, biraz sonra eşitlik bozulacaktır.

Devinim süreci sonunda, bir kısım insanlar bilgisayar yaparlarken, bir kısım insanlar da fırın işleterek nicelik (saymaca birikmeli) ve nitelik birikmesi eşitsizliği ile karşı karıya kalırlar. Birileri bilgisayar yaparken, birileri de ekmek üretirler. Eş deyişle birileri bilgisayar yapamazken bilgisayar yapanlar da, ekmek üretemeyerek nicelik, nitelik, eşitsiz eşmesine uğrarlar.

Her ikisi de toplumda yükümce; yeniden ve yeniden üretimle, karşılıklı değiştirilebilir bir emek üretişle, yeniden eşit eşerek, toplumun eşit yurttaşı ya da eşit bireyleri olurlar.

Yani sitem hem böyle eşitlikti ve eşitsizlikti noktalar çevrimine girer hem eşitlikti noktalardaki istikrar alanlarında bulunuşlarla, bu noktalardan geçerler. Yani eşitsizlik daha; 'Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? ' deyişler noktasında geçer. Farklı bilmeleriniz de, sistemin yüküm selliği içinde eşitleşirler. Eşitlik böylece farklı olanların, sistem yararı içinde denkleşmesi olacakla ortaya çıkar. Böylesi dengeler şart ve tabii ki sabahtan akşama olmayan, gelip geçici durumlardır

Sistemlerin zorunlu bir korunan yapısı vardır. Bu sistemin minimal korunan ilişkisidir. Ve bunlar korunan yapının bağıntılı devinim akışıdırlar. Bu doğada da böyledir. Doğanın bir işleyiş şekli olan sosyal yapı, toplum gibi sistem yapılarında da bu böyledir. Biyolojik bireyde de böyledir. İnorganik yapılarda da bu böyledir. Bu yapının temel belleğidir. Bigbengin başlangıç hafıza, izlek kaydıdırlar.

Böylesi bir izlek kayıtta halk (sosyal yapı) toplumun bir ilişki esası olmayıp, aksine bu ilişki toplum yapılanmanın belirlediği, toplum sayesinde korunan öznel bir belirlenme alanıdırlar. Halk toplumun dıştan koruduğu, öznel bir korunanıdır. Toplum bir üretim ilişkisi iken, nesnelliğin ve öznelliğin de girişmesidir. Halksa, bir öznellikler girişmesi olup, bir tüketim ilişkisidirler.

Toplumun öznel yanı olan bireyleri, halkın içinde çıktığı için halk toplumun korunan bir yapısıdır. Yine toplumun bireyi kendi üretim dışı zamanlarını, halk gibi bir alanda konumlanarak tüketimdi yaşama ilişkisine dek yapılanmayı halk içinde çevirdikleri için, halk toplumun korunan, dolaylı ilişkisidir.

İnsanlığın ataları yaklaşık on bin yıl önce, toplum denen, eşitsiz gelişen bir, zaman zemin devinim alanının içine girdiler. Böylece toplumsak sistemin korunan yapısının temelini atmışlardı. Bu eşitsiz gelişmenin sınıfsal tarafları vardı. Başlangıç, mülk edinmeyle ve mülkiyetsiz ligin çelişen belirmesi ile girişen bir süreçti.

Mülkiyetsizlik, köleliğin seyri ile ve buna bağlı olaraktan emeğin mülk sahibine takdime si, biçiminde girişti. Mülkiyeti olan da zorba aştı. Ve yol alış üretimin öznel olan güçlü güçsüz; mülklü mülksüz; ezen ezilen gibi girişen iki yanını ortaya çıkardı. Yatırımcı (sömüren) olan, planlayan, programlayan dizayn eden emekle, emeği sadece kas becerisi üzerine olan öznelliğin sınıfsallığı üzerine oturdu.

Burada korunan yapı bunlardı. Yani yatırımların kendi alanında rekabetleri ile üretimci bireylerin de kendi alanında rekabetiydi. Toplumu bir çember içi alan devinim ilişkisine benzetirsek. Çemberin dönme ekseni olan çapı veya ekvatoru, çemberi iki yarım alana bölerek giriştirir.

Bu yarım alanlardan birisi, yatırımcı, planlamacı, tasarımcı, dizayncı, rekabetçi olan girişimci ve işletmeci bireylerden oluşan öznel alandır. Diğer yarısı da, üreten bireylerden, yani emek güçleri konumdu ve hünerli emek rekabeti olan, öznel alandır. Birinci alan seyrek ve müreffehtir. Emekçi alan yoğun sıkışık ve görce çok değişiktirler.

Çap ya da ekvator; çember yapıyı, eşit iki yarım alan bölerse de, her bir yarım alanların potansiyelleri çok farklıdır. Böylece bu potansiyel çemberin nesnel, yasal devinme zeminini belirlerler. Çemberin ekvatoral çapı, çemberin bütünleşik zamanını yani toplumun zamanını temel üç parça olaylar düzlemine böler. Bunlardan biri ekvator yal çapın kendisi olan üretim gücünün konumlandığı, nesnel alan çizgi üzeri düzlemidir.

Diğer ikisi de ekvator yal çapın, sağ ve sol yanında kendisiyle iliş kinlikleri bağlamında ve sağ sol alt ve üst yanında ayırdığı öznel konumlu iki düzlem vardı. Bu iki düzlem ekvatoral zaman boyunca yayılmıştı. Bu iki düzlem, ekvator yal zaman girişmeli olan öznel yapısını, iki öznel alana, ayırmış oldu. Alanlardan biri yatırımcı, işletmeci, girişme alanı iken; diğeri sadece işgücü sağlayıştı durumlara bölünmüştür. Her iki alan eksen bağımlı düzen eşmedirler.

Eksen, bir bölen olarak; çemberin alan yapısını kutuplaştırmıştır. Ama alanlar aralarında mekân ve uzay olacakla, eşitçe bir paylaşım olduğundan, ne gerilim vardır, ne de olayların bir girişmesi vardır. Gerilimi alanlar içindeki, çelişkili; insan öznellikleri yaratacaktır.

Bu durumda çapı ya da ekvator konumu belirleyen boyut çizgi alan da toplumun, nesnel yapısıdır. Bu çaptı nesnel alan, kendi çevresindeki iki yanı, iki öznel sağlayıştı alana bölmüştür. Kutuplaşma da dediğimiz bu alanları, iki karşıt üretici toplumsal sınıftan her biri, bir yarım alanla belirtmektedir.

Kutuplaşma, sermayedarla, işgücü olan sınıfların birbiri ile tam da aynı olmayan çoğu kez uzlaşmaz karşıtlıklar içeren sağlayışın farklılıkları olan alanlar içine polarma vermişse de olayları giriştirecek olan gerilimi verememiştir. Gerilim için eşitsizleşmenin olması gerekir. Yani bir taraf ekseni aşmalıdır.Başlangıçta bu iki yarım alanlar, ekvatorun, ya da; çapın çok yakın değinim noktalarının her iki yanda da, çapa teğet oluşlarıyla, eşitlikti bir durallık olmaktadırlar.

Siz bu değinim noktalarını, bir tarafın lehine, diğerinin aleyhine olacakla ekvatorun, sağ ya da sol yanına doğru bir alanın basınçlı gelgitler yalpalamasını yaptırabilirsiniz. Eğer bir yan ekvatoral çapı aşıp ta, diğer öznel yan içine girmişse; istilacı yan yayılmış olmakla diğer yana geçen alan, ilk çap değinme noktasını terk etmiş olur. Hem de alanına girilen kısım, ilk çap değinme noktalarını kutbuna doğru terk etmiş olur ve sıkışır. Gerilim başlar

Gel git devinmesinin iki girişme arasındaki bu küçük fark gelgiti çok büyük bir direnç ve gerilim ortaya koyar. Bu öznel yarım alanların geril imlenmesi demek olur ki, girişme başlar. Girişme olay ve olguları süreç eştirir. Bu girişmenin çıktısı üretim ve üretimin paylaşılmasıdır.

Nasıl ekvatorun üst kutba ve alt kutba bakan yanında, değinim noktalarının biraz ötesinde oğlak ve yengeç dönenceleri vardır. Siz bu dönence içinde kalmak koşulu ile ekvatordan kuzeye güneye doğru oğlak ya da yengeç dönencesi içinde kalmak kaydı ile istediğiniz nokta alanlarda kalıp çokça değişkenlikler var edebilirsiniz. Sıkışan alan ekvatora doğru yaklaştıkça rahatlar ve istikrara erer. Bu sınırlar içinde kaldığınız sürece ekvatorla iki yarım alana ait değinim noktalarının birini, diğerinin alanı içinde gezindirebilirsiniz. Yani çeşitli değişken değerler oluşturulur.

Önemli olan hangi alan hangi alanın içine doğru girişecek olmasına başlangıçta karar verir olmanızdır. Güçlü sınıfın, güçsüz sınıf alanı içine doğru yayılması ile başka sonuçlara gidersiniz. Güçsüz sınıfın güçlü sınıf alanına doğru yayılması ile farklı referanslı sonuçlar alırsınız. Şimdiki yapılanma içinde, güçlü olan kuzey alan, güçsüzlerin bulunduğu güney alana doğru yayılmaktadırlar.

Yani emek alanının değinim noktasını, çap sal ekvatorun diğer dönencesine doğru kaydırıp hareketin referanslarını oluşturabilirsiniz. Veya bunun tersi olan yatırımcı alan değinim noktasını diğer dönence içine doğru kaydırarak farklı referansları bağıtlayabilirsiniz.

Yayılma yapan alan içinde yayılmanın seyrelmesinden kaynaklı şişme oluşur. İçine taşınılan alan içinde, sıkışmadan ötürü çok büyük bir gerilim oluşur. Bu hareket alanları içinde yayılma yapan alan karşı alanın uzay mekân boyutunu sıkıştırırken, hareketlenerek genişleyen taraftaki alanda da boş alanlar şişmesi oluşur. Sıkışan taraf, görece şişen tarafa doğru hareketlenerek akmaya başlar.

Gerilim ekvatoral çapın, oğlak ya da yengeç dönenceleri alanında kalmasıyla gerilim ilk eşitlikti dönem özelliğinin büyük kısmını taşır bir özelliktir. Ne var ki yengeç ya da oğlak dönencesine yaklaştıkça da, ekvatoral çapın eşitlikti özelliklerinde minimalde olsa az çok değişmeler gözlenir.

Ekvatoral çapla bu dönenceler arası temelde ortalama olarak aynı özellikleri taşırlar. Ne var ki gerçekte durum homojen bir yayılma olmayacağından, dönence noktaları çap çevresine göre birazcık değişiktir. Ama bu değişiklik, kuşak içinin tropik özellikli olmasına mani değildir.

Ekvatoral çapla bu tropikal dönenceler arasındaki her bir noktalar sistemin gerilim alanlarını ve olayların akış şiddetini değiştirmeyi kontrol ederler. Her bir nokta, gerilim, direnç, değişmesi yapan bir reosta görevi görürler. Bunun nedeni dönence tropik dönence sınırına doğru geldikçe, buradaki tropik yoğunluğun, çap değinme noktaların özelliğini taşıyan ilişkilerdeki yoğunluğa göre çok cüzi bir bozulmasından kaynaklanan değişmedirler.

Burada sistemin temel ilişkileri bozulmaz. Ama siz sistem ilişkilerinde istisnai değişmeler elde edersiniz. Bu da gerilimin ve girişmenin zaman ve olayların akışını kontrollü şekilde başlatır olmanız demektir.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 14.2.2011 01:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Yılmaz
    İrfan Yılmaz


    Sevgili Antoloji şairi arkadaşım, değerli hemşehrim sayın: Bayram Kaya,

    Her paragrafı okunup üzerinde derin derin düşünülmesi gereken bir fikir yazısı olmuş Bir kez üstünkörü okuyup geçemekle anlaşılacak br eser değil. Eserde fikir var emek var... Sakin bir zamanda baştan sona tekrar okuyup devamını takip edeceğim muhteşem edebi eserinizi tebrik ediyorum.

    Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bu deneme fikir yazınıza Tekirdağ'dan tam puan geliyor. Başarınızın daim olması dileklerimle birlikte sayfanıza bırakırken; kaleminiz her daim kudretli, ilham periniz başınızdan eksik olmasın diyorum.

    Sevgi ve saygılarımla efendim.

    Dr. İrfan Yılmaz. - ^^TEKİRDAĞ.^'^

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Bayram Kaya