İçim hiç bukadar yanmamıştı...
Sözler bukadar anlamsızlaşıp dolanmamıştı dilime..
Beni neyin üzdüğünü bile bilmeden,
göğsümde sızlayan sancıyı nasıl anlatırım...
Daha önce de bi boşlukta kalmıştım ama,
bu sefer bi başka...
Ağlasam ölecekmişim gibi hisediyorum...
Konuşsam kim anlar karmaşık cümlelerimi..
Farkınada değillermi yanlızlığımın...
Nasılsın dediklerinde yutkunduğum zehri,
İyim dediğimde yalan söylediğimi anlamıyorlarmı gerçekten...?
Sustuğum yerlerde kirpiklerime takılan ıslaklığı neden görmüyor kimse..?
Çığlıklarım içimi parçalıyorken sesim neden suskun neden!!
Yaşamak zorunda olmak neden mutsuz ediyor beni..?
Ben kimim?
Bu esaret neyin nesi..?
Bu dert bu kahır hangi günahın kefareti..?
Boğuluyorum...
Nefes alamıyorum, genzimi yakıyor acı bir zehir gibi..
Düşünüyorum da hak etmedim ki ben tüm bunları...
İyi yanlarımı ateşe verseydim, küllerinde doğardı çiçekler...
Merhametimle sulamasaydım yaprak açmazdı...
Ve kuruyup gitmezdi işi bitince...
Yanlız olmazdım hayır denmesi gereken herşeye evet demesem...
Şimdi ne keşkeler ıslah eder beni..
Ne neyseler temizler sırtımdaki izleri..
Yorgunum,
Sırtımdaki izlerde, gönlümde, yüreğimde yorgun..
Kendimle bile konuşamıyorum bu aralar çok suçlar oldu beni..
Sen yaptın, senin hatan sözleri beynimde çivi gibi...
Eee....
İnsanları yaralı halinle iyileştirmeye çalışırsan,
Kendini iyileştirmeye zamanın kalmaz...
Onlar iyi olur ve gider..
Sende kalırsın esir, dertli ve yapayanlız biri...
Kayıt Tarihi : 3.3.2024 17:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kıymetli arkadaşım ezo için yazılmış bir eserdir armağanım olsun
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!