Sesini duymak istedim
Biliyorsun sadece yansın bile
Benimde sımsıcak yumak yumak ateş diyarı
Yerinde duramayan bir çocuğun
Alevle dansı
Sesin geçmişten bir hat
Benliğimin derinliklerindeki
Sönmüş yüksek ateş fırınlarımın
Uzaklardan hafif ama can közü anı parçası
Ateş hışırtıları
Yangın yerimde buluşmayı beklemiyorum
Zaman geçmişe hasret yarına sevdalı
Ve inan bugünde duran varlık
Sınırlarına sadık
Sadece kaybedilmiş yaratma ihtimallerinin
En çocuğuna
Beklentisiz bir merhaba demeye davalı
Hakim hükmüne mühür arıyorsa eğer
O her türlü cezaya razı
Yaşam hükmünü çoktan vermiş!
Desen ki senin varlığını
Sadece seyretmeye bile yasaklı
Anlamışım ki o yaşam
Benim dışımdaki bir dünyanın değil
İçimdeki yansımaların tutsağı
Vazgeçecekliğim benden ötesi
Gayri sen olsan
Zaten geçmişim yürüyüp gitmişim
Hislerimi boşlamış
Varlığına sarkan adımlarımı dolamışım
Yare senin benden gayrı seferine
Ulaşmaya çalışmayan aşık olamaz
Benli mekanına viran bakandan dost da olamaz
Anda sende kalan toprağına belki ayak da basamaz
Yalnız rastlantılı bir rüzgar eser
Hazırlansa da zamansız davalın
Gri başını toprağa gömmek için
Kararmadan daha benzi
Esinti uçuşturursa
Birkaç tozlu toprağı
Işığının dalgasına sızmışsa
Acının tuzlu gözyaşları
Ve esintinin pusulası asılmışsa
Ufuksuz koynuma
Kusura bakma!
Yoluna düşerim bilmeden
Vatanım toprağına
30 Ocak 2001 - İstanbul
Selim BayrakKayıt Tarihi : 22.12.2004 11:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!