Aile albümünde
Siyah beyaz, hatta kahve ve gri tonlara bürünmüş
Kenarı beyaz tırtıklı bir fotoğrafta
Tanımadığım bir kadına bakıyorum
Saçları saten bir kurdelenin altından
Minik bir kıvrımla boynuna dolanmış
Seni göresim geldi bu gece
Ateşi dindiresim geldi
Bir ter basmış sırtıma, sorma gitsin
Bir nefes olmuşsun içimde, sıcacık
Azıcık
Azıcık
bir gün sevdiğim
bir başka kadınla konuşuyordu
uzaktan izledim
gülüyordu
gözlerine baktım gizlice
parlıyordu
Bazen yaşadığın olaylar, başı sonu belli filmler gibi yavan ve tatsız
Okurken canını sıkan kitaplar vardır ya hani
Ana fikir fakiri, ne duygu verir, ne eğitir, anlamsız
Hani Ada vapuru gecenin birinde demirler ya rıhtıma, sabahı bekler
Simitçisi, piyangocusu, çığırtkan satıcısı uyumuş kalmış bir köşede
Ada vapuru gibi hissedersin kendini, yalnız
Aynı yatağı paylaştık, farklı düşler gördük
Aynı yemeği yedik başka tadlar alarak
Aynı evde oturduk ve yaşadık beraber
Farklı dünyalarda
Biz hep aynıyız sandık, anlamadık
Sonra bir sabah uyandık ki
Bir denizde iki balık, bir olta
Bir sahilde iki gemi, bir çapa
Bir yatakta iki insan, bir yastık
Bir ormanda iki tavşan, bir avcı
İki tilki, bir tuzak
yatak odamda gündüz geceye can veriyor
bu saat ayışığında saklanan gizli aşkların saatidir, biliyorum
gece örtüyor çıplak bedenleri, utanç yok veya pişmanlık
onlar sabaha erteleniyor
Gece, kıymık gibi batıyor adamların içine.
Gece, adamların muhasebe saati - kapana kısılmış, bastırılmış düşüncelerin
Geçmişe ait eski aşkların, yorgan kenarı birikmiş, isli puslu nice kırık düşlerin
Bir türlü yüreğini tutsaklığından azat edememiş, acı veren tutkuların
Güncel, kederli, yamalı sevdaların
Bala konan sinekler gibi, adamların içlerine
Her erkek,
gecenin bir yarısı,
sadece ona ait siyah beyaz bir düşün içinde,
yüzünde yastığa dayalı bir gülümseme,
bir kahraman olduğunu düşünür.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!