Eşimin Günlüğünden -3-2006

Bahattin Tonbul
7623

ŞİİR


31

TAKİPÇİ

Eşimin Günlüğünden -3-2006

8-mayıs-2006
Sanıyorum 2000-2001 öğretim yılıydı.Hazırlık sınıfı Türkçe dersinde dostlukla ilgili bir metni inceliyorduk.Dostluk,arkadaşlık üzerine olunca öğrencilerim çok etkilendiler.
Derken sorulardaki bir cümle hepsini bir tartışma ortamına sürükledi.Herkes düşüncesini ortay koymaya çalışıyordu.Soru şuydu:''Dostluklar çıkarlar için mi kurulur? ''Tabii hemen hemen hepsi dostlukların çıkara dayalı olmayacağını söylediler.
Bende onlara düşüncemi söyledim.''Evet çocuklar,dostluklar çıkar ilişkilerimizden doğar.''Elbette hepsi karşı çıktılar.Hatta benim böyle akıl dışı bir şey söylememe de çok şaşırdılar.Bende açıkladım:''çocuklar çıkarı sadece maddi çıkar olarak düşünmeyin.Benim sözünü ettiğim manevi çıkardı.Hepimizin arkadaşa ve dosta ihtiyacı vardır.Karşılıklı duygu gereksinimlerinden doğar dostluk.Sevgi alır,sevgi verirsiniz; ilgi alır,ilgi verirsiniz.Onun zamanını alır,sizin zamanınızı verirsiniz.Arkadaşlığın dostluğa dönüşmesindeki en büyük etken bu alışverişte verici olabilmek.Aldığınızda fazlasıyla vermeyi yüreğinize yerleştirebilmemiz.Olumsuz bir davranış gördüğünüzde hemen arkanızı dönmemeniz.
Bu konuşmalardan sonra ne demek istediğimi anlamışlardı.
Aile ilişkilerinde de buna benzer durumlar var.Şu söz bir kaç sözcükle öyle güzel anlatıyor ki.''Kardeş zorunlu arkadaş,arkadaş seçilmiş kardeştir.''
Arkadaşınızı seçme şansınız var.Beğendiğinizi bulana kadar değiştirebilirsiniz.Ama kardeş,aile öylemidir ya! Onları olduğu gibi kabul edip kendinizi onlara göre değiştirmeniz gerekir.Huyunu,beğenilerini,yaşam biçimini,iş hayatını onaylamayabilirsiniz.Ama o her zaman sizin kardeşiniz yada aileniz olarak kalacaktır.Bu nedenle onları değiştirmek yerine kendiniz de bir takım değişiklikler yapmalısınız.
Ben bu duyguları yoğun obiçimde yaşayan bir insanım.Ailesine çok düşkün,onlarla vakit geçirmekten,yaşamı paylaşmaktan çok hoşlanan bir insanım.Bu annem ve babam sağken de böyleydi,onların vefatından sonra da kardeşlerimle böyle oldu.Onların her sıkıntısını çözmek için atladım.Ama bir gün baktım ki onlar benim gibi düşünmüyorlar.Hatta benim onlarla her şeyi paylaşma isteğim bile onları rahatsız ediyor.Benimle olamktan sıkılıyorlar.Ben onlarsız yemek yemek,tatil yapmak istemezken onlar benden kaçıyorlar.Ben onların bütün zor durumlarında kendimi deli gibi ortaya atıp herkes tarafından suçlanmayı göze alırken onlar benden uzak durmak için büyük çaba sarf ediyorlar.
Bunların farkına vardığımda önce hazmedemedim.Büyük şok yaşadım.Onlara çok kızdım.Ama şimdi artık öyle düşünmüyorum.Bütün uç bendeydi.Dünyada fedakarlık yapan bütün insanlar sevdiklerinden tekme yerken beim ne farkım vardı ki bana farklı davranılsın dı? Ben bu kadar kolay olmamalıydım; bu kadar özverili,bu kadar emre avade olmamalıydım.Beni hazır lokma olarak görmemeliydiler.Kendi kurallarımı ortaya koyup bu kuralları çiğnetmemeliydim.Tek suçlu benim.
Aynı durumu ağabeyimle yıllardır yaşıyorum.Yirmi bir,yirmi iki senedir,eşinin bütün saçma sapan davranışlarına rağmen ilişkimi sürdürmeye çalıştım.Kompleksli kişilik bozukuluğu belirtileri gösteren kıskanç eşinin bütün saçma davranışlarına rağmen ona olan özlemim baskın geldiği için bunları görmezden geldim.Aynı şehirde çoğu zaman iki yabancı gibi yaşadık.Çünkü görüşmemiz onun izin verdiği ölçüde oluyordu.Aile görüşmelerimiz hiç olmadı.Birbirimizi yemeğe,çaya hiç davet edemedik.Ancak yalnızken bir iki görüşmemiz oldu.
Ağabeyim nezaman bana gelse,on dakika sonra telefon,gecikmemesi uyarısı.Kadın birlikte oturmamızı istemiyor.
Bütün bunlara rağmen hep onu aradım.O bana ihtiyaç duymuyorduaslında diğer kardeşlerim gibi kendi yağıyla kavrulup,diğerlerinden uzak yaşamak istiyor gibiydi.Ama ihtiyacı olduğunda geliyor.Benim ihtiyacım olabileceğini düşünmüyor.
Aramızdaki soğuk gidiş gelişler bu güne kadar kör topal sürdü
Bu arada bir yeğenim var.Şimdi 17-18 yaşlarında.Annesi bize adeta düşman yetiştirdi.Hep uzak tuttu.Bize sıcak duygular hissetmasini engelledi.Ağabeyimi de etkiledi.Onlara kötülüğümüz dokunacak bir yakınlığımız olmamasına rağmen kendi senaryolarını üreterek ağabey'imi de kandırdı.Kendi ailesiyle içiçe yaşarken bizi kardeşimizle görüştürmemeye çalıştı.Çok fesat ve çıkarcı.İşi oldu mu bana kocama yalakalanır,işi olmadı mı
tavır alır.
Ama bütün bunların suçlusu benim kardeşim.
Ekim ayı 2006'da kemoterapi almaya başladım.Hastalığımdan dolayı nuksetme olmuştu.Aynı dönemde ağabeyimde hastalandı kalp amaliyatı oldu.Bizi ondan uzak tutmak için karısı herzaman ki gibi elinden geleni yaptı.'yoğun bakımda bir hafta kalacak'yalanını uydurdu.Hiç kimse geçmiş olsuna gelemedi.Ben aynı şehirdeyken gidemedim.Zaten gittik mi rahatsız oluyor.istiyor ki biz ilgilenmiyelim,o da bizi ağabeyimize kötülesin.Amaliyata giderken gittiğimizde bile rahatsız oldu.Manyak hareketler yaptı.
Şimdi o da hasta.Öyle üzüldüm ki hastalığına.Günlerce ağladım İkisinin birden böyle bir durumu atlatmaları zaman alacak.Çocukları üniversitede,dünya para ödüyorlar.Çok zorlanacaklar.Elimden gelse ama yok.Zaten kızgınlığımda geçti.Eminim ki bu durumları düzelecek.Ama ben ne yaparsam yapayım kadın haris,kötü niyetli kardeşimi bize karşı sürekli dolduran bir insan.
Amaliyata gireceği gün hasta olmama rağmen ağabeyime destek için hastahaneye gittim.Ağabeyimin benden rahatsız olduğunu gördüm.Ben onun için her iyi şeyi düşünürken o benden rahatsız oluyor.Demek ki eşi istemiyor benim onun yanında olmamı.
Sonra yiğenim.Büyüyünce bizi fark edr sanıyordum.Ancak bana düşmanca baktığını,aramızda buzdan bir duvar olduğunu fark ettim.Öyle yıkıldım kibütün bunlardan sonra.Oradan hüzünle acıyla ayrıldım.Ağabeyim bu kadarsoğuk olursa bu kadar ön yargılı olursa yiyenimden ve ağabeyimin karısından ne bekleye biliirdim ki.Evet geldim.Dünyam yıılmıştı.Korkunç bir acı hissediyordumiçimde.Yıllarca boşuna mücadele etmiştim.Kardeşlik ilişkimizi sürdürmek için.Şimdi hiç aramıyorum.Aramamamın onları rahatsız edeceğini biliyorum.Kadın kocasının ailesinin varlığından rahatsız olacak kadar psikolojik rahatsız.Allah yollarını açık etsin.
Artık hayatı bir bi rey olarak düşünmek istiyorum.Çünkü başka çözüm yok.
Bu olaylardan sonra Seda'nın dediği bir laf hep kulaklarımda çınladı.
Anneciğim 92-93 yılarında bir yıl diyalize girdi.Bende kaldı.Zaten anneciğimi kimseye bırakmadım ki
Annem hep ağlardı.'Ben evlat,torun hasretiyim'diye Çünkü aynı taktiklerle ağabeyim bize geldiğinde on dakika oturmazdı.Ölümünden bir veya iki gün önce karda bize çıkamadığı için ağabeyimde kaldı annem.Zaten onu ne kadar arzulamış ki onun evinde iki gün kaldı ve orada öldü.Öleceği gün Seda utanmazı eşime demiş ki'Bahattin,sen nasıl katlandın,iki günde ev koktu.'Bu eşimin çok zoruna gitmiş.Biz anneciğime el bebek gül bebek baktık.Hangimizin annesi olsa böyle yapardık.Bu kadın sanıyor ki dünya ona kalacak.
Yazımın başında sözünü ettiğim,doslukların çıkarlardan doğduğu düşüncesi buradada geçerli.Kardeşin sana ihtiyaç durmuyorsa,başkaları senin yerini doldurmuşsa sevgin ona eziyet verecektir.Mücadelen anlamsızo,sizlerden uzak yaşamak istiyor.Size ihtiyacı olabileceğini zannetmem.İhtiyacı sadece para konusunda olur.

Bahattin Tonbul
Kayıt Tarihi : 30.1.2008 20:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Eşimin makalesi ve anısı

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bahattin Tonbul