Bir uçta kanamak halindeyim
Sessizden akıp gidiyor içimdeki isyanlar
Vardığım yolun sonunda yokluğun
Sessiz bir kuytuda ağlamaktasın
Ve uzattığım eli tutamamakta
Bir garip boşluk
Can havlindeyim
Çaldığım her pencerenin pervasızca yüzüme kapatılmasında
Haykırıyorum acıyla
Yakıp geçen her boşluğa
Adını haykırıyorum
Bütün eşyaların köşesi,
Yüreğimi eşeliyor
Bütün duvarlar bir ok gibi
Saplanıyor bedenime
Bu boş duvarlar
Yokluğunu sayıklıyor
Sensizken dünya nasıl da dönüyor
Nasıl da bir dala kıvrılıyor kuşlar
Göçüp gidecekler bir gün
Habersizlerken ölümden hemde
Nasıl da yuvalarında sıcacık...
Uzanan elim boşluğunu kavrıyor
Bir hüzün ki simsiyah
Utangaç gecenin koynunda
Seni yazıyor yıldızlara
Fısıldıyor sonsuzluğunu soluk ayın ışığında
Bunalıyorum,
Gökyüzümün nefesi tükendi
Soluğu kesik kesik
Acısı bundan daha da keskin
Kokun, mavzerlerin bıçak ağzında
Yetemiyorum
Acının sonsuzluğuna erişemiyorum
Ellerim sana uzanamayacak kadar güçsüz
Gözlerim sensizken bakmayı unuttu
Göremez oldum
Bir kelebeğin bir kuşla olan aşkını
Onlara bile yetemedim
Sonsuz aşklar kazıdım
Taştan yontulmuş heykellere
Bir tek seni bulamadım
Bir tek senin tarifsiz güzelliğini..
Kayıt Tarihi : 15.8.2019 17:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
16.05.2018
![İrem Turan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/08/15/esik-36.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!