Eşik Şiiri - Aynur Uluç

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Eşik

Ellerin anlatıyor karelerini
Tünel geçmişi akıtıyor gözlerin

Kıpırdamazsan, zifir karanlık
Adım ötesi bıçak
King Kong denge tahtasında
Bira köpüğünde gençliğin

Kutup yıldızı sakin
Bir türkü söylemekte
İskeleye yanaşan gemi

Arının göz kırptığı yerde
Gelecek

Ve sen…
Öyle gerçeksin ki
Ağla bebeğim
Duruluncaya dek

Aynur Uluç
Kayıt Tarihi : 24.6.2007 22:43:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu

    BİR ŞİİR ÜÇ YORUM
    Not: Beğenilerini kısaca dile getirin kardeşlerim alınmasın lütfen)

    Bazen buralarda fazlasıyla takdire değen, hatta sitenin başka köşelerinde de dile getirilmesi gereken şiir, değerlendirme, yazın olayları yaşanıyor. Aynur Özbek Uluç 'Eşik' adlı bir şiir yazıyor. Sinyali öyle bir değerlendirme yapıyor ki, adeta parmak ısırtıyor. Şiirin hakkının verilmesinde sadece memnun etme duygusundan uzak, elbette abartıya kaçmadan bir yorum şahaseri yaratıyor. Bunları düşünerek yazdığın sanmayın. Sinyali'in terazisiyle şiir nasıl da göz yaşını silip gülümsemiştir kimbilir.

    Sonra Nilgün Aras.
    Yazılan bir şiir ne ister? Susamış toprak gibi anlaşılmayı ister. Değerinin billirliğini ister. Bir yerinde gönülden bir başka yön dilense de şiir kucaklanmak ister. Nilgün Aras'ın o muhteşem konuşmalarıyla şiir nasıl da keyiflendi kimbilir.

    Sonra Ali Aydoğdu:
    'Şiiri sevgili Nilgün Aras yeni yıkanmış bir çarşafı (üstelik sevdiğim yumuşatıcı kokuyor dizelerde) yatağa serer gibi açmış zaten' demişler değerlendirmelerini sürdürmüşler.

    Delirium tremensli günlerde nasıl duygulandım bilemezsiniz.
    Ne iyi şiir yazanlar var, ne iyi şiirin gönlünü yakalayanlar var.

    Cevap Yaz
  • Ali Aydoğdu
    Ali Aydoğdu

    Şiiri sevgili Nilgün Aras yeni yıkanmış bir çarşafı
    (üstelik sevdiğim yumuşatıcı kokuyor dizelerde) yatağa serer gibi açmış zaten , ben ise ağlanan noktaya takılacağım .

    Bırakın ağlasın ....

    Bilirsiniz , erkekler ağlamaz deriz her zaman , ya da öyle derler . Elbette ağlarız ama o kadar nadir ki bu , bayanlar ile kıyaslama yapıldığında ..Mesela ben son 7-8 senedir en fazla iki üç defa ağlamışımdır .. Keşke ağlayabilsem dediğim zamanlar ise buna on çeker , yutkunmak en kötüsü..


    Şiirin sonunda ki ağlamak öyle rahatlatıyor ki muhatabını ve yukarıda sadece kalemle var olabilecek gerçeklerin yanında finalin gerçekçiliğini tüm çıplaklığıyla öyle seriyor ki göz önüne , sanırım oraya en çok ağlamak yakışırdı diyerek ayrılıyorum sayfadan ..

    Cevap Yaz
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras

    İki dizede tanımak mümkün müdür birini?
    Kimi kez olur.
    Geçmişin üzünç dolu, sıkıntılı gölgelerini kare kare aktarabilen elleri var. Öyleyse tedirginler. Kısa kısa hareketleri. Durumdan duruma geçiyorlar. Kimi öfkeyle bölüyorlardır havayı, kimi sorgulayıcı uzanıyorlardır, dua eder gibi açılıyorlardır kimi de.

    Bütün bunları nerden çıkarıyorum?
    Çünkü geçmiş bir tünel. Ve gözlerinden akabiliyor.
    Bilmiyorum gözyaşı olarak mı aktı, yoksa uzun ve kasvetli bir yol muydu gözbebeklerinden dışarıya yansıyan?

    Hep kıpırdaması ve yerini belli etmesi gerek. Suskun kaldığında, hareketsiz kaldığında göz gözü görmüyor ve ne yana gideceğini bilemiyor insan, adım ötesi bıçak.

    King Kongu, o kral devi dengede tutmak? Sadece bir şairin aklına gelirdi ama o dev kim şimdi, ne veya?
    Her şey olabilir. Sevda, yazgı, direnç. Bu da şiirin sırrı olsun.

    Bira köpüğünde gençlik?
    İşte bu iyi haber.
    Geçmiş nasıl isterse öyle bir tünel kalsın.
    Yaşam sevinci kaybolmamış, bir parça isyankar görünebilir, taşkın görünebilir ama ne çok kabarcık (var ne kadar beyaz.

    Kutup yıldızı sakin, öyle olmalı. Hep aynı yönü göstermek zorunda bize. Demek güven ve dostluk şimdi aramızdaki. Farkındayız.

    Bir türkü söylemekte iskeleye yanaşan gemi.
    Evet artık bir limanı var onun. Liman gemiyi her türlü fırtınadan korur.

    En tatlısı geleceğin işaret edildiği yer.
    Arının göz kırptığı yerde.
    Biri göz kırptığında neşeli bir muziplik vardır ortada.
    Göz kırpan arı ise, bal sunacak o. Gelecek bal üretebilir, üretsin.

    Öyle gerçeksin ki, duruluncaya dek ağla.
    Hayır hiç hoşuma gitmedi ağlaması, ağlıyor olması.




    Cevap Yaz
  • Mehmet Sıddık Yalçın
    Mehmet Sıddık Yalçın

    saygılarımla...beğeniyleokudum...şiirdi...

    Cevap Yaz
  • Hasan Büyükkara
    Hasan Büyükkara

    Şiiri, şiir olmayandan ayıran şey, şairini bir eşik noktasında gösterebilmesinden geçer demiştim yıllarca önce tuttuğum notlarda..

    Biz mühendisler için ,damlama noktası , donma noktası,kaynama noktası , asimptotik nokta gibi kavramların limit yaklaşımla startını aldığı değere denir eşik noktası..

    Yani eşik noktası sonrasında illaki mevzuya esas materyal bir halden bir hale geçecektir..Bir halden bir hale geçmeye ise ihtilal denilir lugatte.

    İhtilal, can'ın içinde şulelenir evvela..

    bir şulesi var ki şem i canın
    fanusuna sığmaz asumanın

    Demiş ya şair..

    Kainatı aydınlatacak ışığın meşalesini, şulesini görebiliriz şiirde..Şiirin çırasını yakmadan okursak tabi..


    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Aynur Uluç