Eşek Hırsızı Olacaktım Ben

halbuki uzak değildi salı
cumaya göre
uzak geliyordu
yattığım yerden birden doğruluşlarım oluyordu
nefesim daralıyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

''hani insan aşık olur ya''
diye bir cümleyi sana söylüyordum
hani bir karadır sevda
hani bir sevdadır kara
hani bir ferda'dır sevda
sana gelmiştim
adım ne kadar yordamsız söyleniyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

söyleyeceklerim birikirken susuyordum ben
yıl 2000'li
ben sevgiliye nasıl davranılır bilmiyordum
ne yenilir ne içilirdi onunla
ne konuşulur
ne yapılırdı?
kulluğumun ipsiz sapsız yerlerinde tanrılaşan biri vardı
habire rüyamı hayra yoruyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

uzun bir caddenin telaşlı yolcusuydum
yanında düşecekmiş gibi yürüyen
aklım neredeydi benim?
ilkin yüksek bir yerde erkekleşen ruhumdun
henüz ilk gençliğini yaşayan.
gözlerine baktım
korlaşan iki yalnız bebek gördüm
içim yandı
daha çok yanmak istiyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

bu böyle canımın dibinde durdukça sen
bana ölüm yok...
'ölmek istemeyen adamdı'm
ölümü yediremeyen adam
canım esmerliğinde yitiriyordu ölmezliğini
uykum ve uyanıklığım arasında
anlamlar yitiyordu
yalnız sen kalıyordun
inanıyordum
düşlerim yobazlık ediyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

hiçbir beden benim değildi daha
ve bedenimde hiçbir yer,
hiç kimsenin değildi
sen rüzgarının kuytusuydu aşk
seni dingin yaşadım onun içinde
bir dergahta aradım seni
sen oradaydın
bulunmuyordun
ben adam olacak çocuktum
gözlerim parlıyordu
ferda'dandır diyordu annem
annem ferda'yı bilmiyordu

teninde zaman geçirmeye zamanım yoktu benim
bir köy aramıştım kendime
delisi olmak için
bulmuştum
bi' kere kafaya koymuştum
eşek hırsızı olacaktım ben;
ruhum yalnızlığını arıyordu
ferda'dandır diyordu annem

annem ferda'yı bilmiyordu.

ocak 2008 SİİRt