Eşek Hikayesi 08 Şiiri - Bayram Kaya

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Eşek Hikayesi 08

Hikaye yeni başlıyor.

47-Nal mıh diyen tutuluda
Nah diyen el üstü kutuluda
Kitaba bakan arpalık icabı
Bir o, bir bu haklı demek
Kör kedinin hicabı.

48-Eşekler tarih yapmaya başladılar
Teveccühten ortamı bir bir haşladılar

49-Artık eşekler nallı mıhlı eşek
Nal bulsa mıh, mıh bulsa nal
Bulamayan eşek
Sadece nalı olan eşek
Sadece mıhı olan eşek
Bunlar kiralama uzmanı eşek
Nalsız mıhsız, eşek.
Samanı, kesi, arpası buğdayı
Ahırı kahırı olan
Zengin varsıl
Fakir yoksul, eşeklerdi.

50-Yani artık, iyi ve kötü
Mutlu ve mutsuz
Özgür ve köle
Erdemli erdemsiz eşekler vardı.

51-Nalı olan mutlu ve iyi
Nalsızlar mutsuz ve kötü hırsız.
Nalı olan verme erdemi taşırken
Nalsızlar alçak gönülle
Alarak razı olma erdemi taşıyordu.

52-Nalı olan, nalın tüm kolaylıklarını
Yaşama özğürlüğünü kullanırken
Nalsızlar, bu yokluğun kölesi idiler.

53-Mutlu sınıf diğerine gerekten
Hiç işe yaramazından
Bir mıh ve kırılmış, parça nal verdi
Diğer eşek:
- Olsun hiç yoktan iyi dedi
Kırık nalı bile olmayanlara bakarak...
Böylece, kanaatkar eşekler sürüsü doğdu

2. Bölüm A Kısmı

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 11.7.2008 14:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İrfan Karapınar
    İrfan Karapınar

    Farklı bir çizgide şekillendirilen üsluplu ve ustalıklı bir şiir.Sanıyorum güzel de ironi içeriyor.Günümüzü çok güzel irdeliyor.İnce işlenişi ve emeğiyle de tebrik ve takdiri hakediyor...

    Cevap Yaz
  • Mehmet Çoban
    Mehmet Çoban

    Diyalogları çok güzel. Anlatılmak istenen öz mükemmel bir çalışma.

    Bu şiirin altına, 2006 yılında yazdığım aşağıdaki şiir gider dedim.

    YB - 37 Ne lazım?

    Zamanda ve mekânda
    Yolculuk yaparken dünyada
    Zengini az, fakiri çok bir ülkede
    Bir bilge adamdan,
    Dinledim güzel bir hikâye
    Paylaşıyorum sizinle,
    Belki faydası olur diye! ..

    'Zenginler,
    Bir araya gelmişler,
    Yiyor, içiyor, eğleniyorlar
    Aralarında konuşuyorlar
    Derken, bir ses gelir
    Ağalar beyler
    Dinleyin denilir..

    Çıkar ortaya
    Bir zengin
    Şöyle bakar etrafa
    Anlamlı bakışlarla
    Bir sorum var arkadaşlara
    Herkes merakla bakışırken
    Sor diye kafa sallarken

    Der,

    Bize ne lazım?

    Söz ederler lüzumsuzlardan
    Söz ederler paradan puldan
    Çektikleri sorunlardan

    Der ki hayır,
    Bunlar değil sorunun cevabı! ..

    O zaman sen söyle derler,
    Açılmış kulak, dikilmiş gözler..

    Efendiler,

    Paramız var
    Malımız mülkümüz var
    İşimiz aşımız var
    Büyük varidatlarımız var
    O nedenle bize zengin diyorlar

    Ama bütün bunlar
    İnsana yetmiyor
    Bunların çoğalması gerekiyor
    Bunların korunması gerekiyor
    Bunların işletilmesi gerekiyor

    Öyle değil mi?

    Evet, evet, sesleri yükselir…

    Bütün bunları,
    Kendimiz yapmamız
    İmkânsız değil mi?

    Evet, evet, sesleri yükselir..

    O zaman,
    Tekrar soruyorum.

    Bize ne lazım?

    Bakışlar dikkat kesilir,
    Konuşmacı cevabı yapıştırır..

    Bize, adam lazım adam! ..

    Bu işlerde kullanacağımız
    Tarlamızda, bağımızda
    Evimizde, işimizde, bahçemizde
    Hayvanlarımızın bakımında
    İşçi olarak fabrikalarımızda
    Tüm satış mağazalarımızda

    Bütün bunları yapacak olan
    Fakir olmalı, fukara olmalı
    Çalışmaz zengin olan adam
    Normal kendi işinde olan

    Onun için bize,
    Çalışmaya muhtaç lazım
    Gelsin bizde çalışsın
    Çalışmaya muhtaç değilse
    Niye çalışsın bizde?

    Ülke kalkınırsa,
    İnsanlar muhtaç kalmazsa
    Herkes kendi işini yaparsa
    Kim gelir bizde çalışmaya?

    Bize öyle bir düzen gerekir ki,
    Bir dilim ekmeğe halkı muhtaç etmeli,
    Onlar gelip bizde çalışmayı dilenmeli,
    Biz ancak o zaman istediğimiz ücreti verebiliriz,
    Biz ancak o zaman itirazında kafasını ezebiliriz..

    Doğru, doğru ya, diye baş salladılar…
    Şaşkın, şaşkın birbirine bakıştılar
    Konuşmacının aklına hayran kaldılar

    Hep bir ağızdan söylediler
    Ne yapalım bize akıl ver…

    Konuşmacı öyleyse dinleyin,
    Gidelim politikacıya varalım,
    Onlara derdimizi anlatalım,
    Sorunumuza çare bulalım..

    Hep beraber,
    Politikacıya giderler,
    Gerçeklerini onlara iletirler..

    Politikacı düşünür kara kara
    Der konuşmaya verelim ara
    Ben konuşayım arkadaşlarla
    Sonra gelelim bir araya

    Toplantıdan ayrılırlar
    Daha sonra tekrar buluşurlar..

    Politikacı söze başlar,

    Beyler,

    Sorunlarınızı konuştuk
    Birçok fikirde buluştuk
    Biz sizlere yardım ederiz
    Ama sizden de bekleriz..

    Tabi derler zenginler,
    Sizleri destekleriz derler..

    Bizde sizin gibi,
    Aramızda sorduk gerçeği..

    Bize ne lazım?

    Aramızda tartıştık,
    Bazı konularda anlaştık..

    Bize de lazım,

    Sorup sorgulamayan,
    Kendi yağıyla kavrulan,
    Bizim işimize karışmayan,
    Ama bizi hep alkışlayan,
    Çıkardığımız yasalara uyan,
    Kaybolan haklarını aramayan..

    Sizin dediğinizi yapmak için,
    Halkın çoğunu fakirleştirmemiz,
    Yasaları bu yönde geliştirmemiz,
    Asla halka ne oluyor dedirtmememiz,

    Gerekiyor…

    O zaman sizler çalışacak bulursunuz
    Umarız bir ortak noktada buluşuruz

    Ama sizlerde,

    Yaptıklarımızı anlamamaları
    Olanları sorgulamamaları
    Sorgusuz kabul etmek için olanları

    Halkı ikna etmelisiniz
    Bizlere de yardım etmelisiniz

    Yapılanların üzerini örtecek
    Olanları bilimsel gösterecek
    Fikirler, bilgiler gerekiyor
    Medyanın desteği gerekiyor

    Hep bir ağızdan,

    Yaptıklarımızı destekleyecekler
    Karşı çıkanları köstekleyecekler
    Karşılarına dikilecek bilimsellik
    Medyada çoğalacak görsellik
    Gerçeklerin üstü hep örtülecek! ..

    Ülke insanları,
    Ne olduğunu anlayamamalı..

    Hiçbir zaman,
    Gerçeklerin farkına varmamalı.

    Elbirliğiyle birleşmeliyiz,
    Gerekirse birbirimizle kavga etmeliyiz
    Bütün dikkatleri kavgalara çekmeliyiz
    Asla insanları gerçek üzere düşündürtmemeliyiz..

    İnsanlar açlıkla boğuşmalı
    Kavgalarımızla şaşmalı
    Sürekli kafalarını kaşımalı
    Akılları karışık durmalı'

    Sözlerini bitirdi bilge,
    Anladın mı konuyu, ne?

    Hafifçe başımı salladım
    Anlatılanlara şaştım,
    Gereken notlarımı aldım,
    Teşekkür edip vedalaştım
    Hemen odan uzaklaştım
    Ülkeme kendimi attım
    Umarım faydalıdır anlattıklarım! ....

    31.05.2006 - İzmir

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Bayram Kaya