Eşeği Saldım Çayıra Şiiri - Yorumlar

Şiir baştan aşağı küfür böyle hicivleri gerçek şairlere hiç yakıştıramam

Ormanda büyüyen adam azgını
Çarşıda pazarda insan beğenmez
Medrese kaçkını softa bozgunu
Selam vermeğe dervişan beğenmez

Alemi taneder yanına varsan
Seni yanıltır mes'ele sorsan
Bir cim çıkmaz eğer kamını yarsan
Camiye gelir de erkan beğenmez

Elin kapusunda kul kardaş olan
Burnu sümüklü hem gözü yaş olan
Bayramdan bayrama bir traş olan
Berber dükkanında oğlan beğenmez

Dağlarda bayırda gezen bir yörük
Kimi timarlı sipahi kimi serbölük
Bir elife dili dönmiyen hödük
Şehristana gelir ezan beğenmez

Bir çubuğu vardır gayet küçücek
Zu'mu fasidince keyif sürecek
Kırık çanağı yok ayran içecek
Kahveye gelir de fincan beğenmez

Yaz olunca yayla yayla göçenler
Topuz korkusundan şardan kaçanlar
Meşe yaprağını kıyıp içenler
Rumeli Yenicesi duhan beğenmez

Aslında, neslinde giymemiş hare
İş gelmez elinden gitmez bir kare
Sandığı gömleksiz duran mekkare
Bedestana gelir kaftan beğenmez

Kazak Abdal söyler bu türlü sözü
Yoğurt ayran ile hallolmuş özü
Köyden şehre gelse bir Türkün kızı
İnci yakut ister mercan beğenmez

Kazak Abdal

Bence şairin bu şiiri ince alay içeren, espirili bir dili olan, günün şiiri olmaya namzet bir eserdir.

Bu şiirdeki küfürleri bazı arkadaşlar mazur görmüşler, ben onlara katılmıyorum.Neden?Bakın, kimler küfürden nasibini almış:
1)Gördüğü düşü hayra yoran,
2)Münkirin veya münafığın soyundan gelen asıl kızılan kişi,
3)Bu kızdığı adamın mezarına bir tas su döken kişi veya kişler.
4)Malını dünyada yemeyenler ki kızdığı kişi varlıklı birisiymiş, gammazlık yapanlar ve namaz bozanlar ki bunlar kızdığı kişinin kendi gözündeki değerleri, ve meyyit namazı kılan hoca ve benzeri kişiler.
5)Kızdığı kişinin kefenine iğne vererek dahi hizmet edecek kişiler.
6)Öfke duyduğu kişinin mezarı için tahta getirenler dahi,son vazifesi için mezarının başında bulunan imam.
7)Burada söylediği kötü sözleri karşısındakilere yetiştirecek kişiler.

Bu şiirdeki ifadeler mizahi bir gönderme değil, hatta geçici bir öfke ürünü sözler de değil,kendisi gibi düşünüp yaşamayanları düşman ilan eden despot bir yaklaşımın ürünü sözlerdir.Herşeyden önemlisi ölen bir kimseye duyulan husumeti sürdüren kinci bir yaklaşımın ifadesidir bu şiir, yani okadar masum duygular değil!Bence siyasî bir yaklaşımın ürünü bile değil,kişisel düşmanlık duyduğu bir insana ve ona yakın duranlara verip veriştirmiş şair.

Hicvin çok anlamlı örneklerinden, kulakları çınlasın Rüştü Asyalı Kel Oğlan Masallarında çok güzel seslendirmişti. Melodisi de güzeldi esprisi de!Şiirde küfür yoktur. Sadece Halk geleneğine uygun olarak ( bir tebessüm )bin kötülüğü yok eder dercesine alay vardır. Köylerimizde hala // konuşan insanlarımız, anasını satıyım.derler. // dinleyicilerde öfkelenmeden dinlerler. 400 yıl önce, 400 yıl sonra fark eden bir şey yok.. Güzeldi.Saygılarımla.tam puan +ant.

Bu şiir, şuuraltı yani monolog biçiminde, kendi kendinle konuşma üslubunda yazılmış en harika eserlerden biridir. Ne kadarı şairin orijinaline dayanır bilemeyiz, ama mevzu apaçık. Küskün bir dervişin (anarşist?) küfrüdür belki, ama şiirin her zaman her yerde umumen hissedilen bir takım tavırları ustaca dillendirdiği kesin. Zaten, sanırım, bunu klasik ve unutulmaz beste yapan özelliği de budur. Ayrıca, espri yönünden algılarsak, eserin mevzusunu daha da iyi anlamış ve değerlendirmiş oluruz. Tabii, çoluk çocuğa okunacak bir şiir değildir. Dervişin mekanı nur olsun, Allah rahmet eylesin.

Suçlu, suçsuz kim çıkarsa şairin karşısına ana avrat düz gitmiş ve bu şiir günün şiiri olmuş!Karşımızdaki kafirde olsa münafık da kin ve düşmanlık duygusu insana yakışmaz.Bütün halkı dahleylemek, yermek husumet duygusunun ne kadar üst düzeye çıktığını gösteriyor.Elbet can yakana gaddarlık yapana saygı duyulmaz.Ama bu kadarı da pes yahu!Bu şiir bu köşede şık durmadı.Şiir en eskive en etkili sanatlardandır.Sanatın ilk vasfı; insana yakışan duyguları, inancı, anlayışı yayma gayreti içinde olması;ikinci vasfı, estetik olması, ancak üçüncü vasfı özgün olmasıdır.Bu şiir pek edebî gelmedi bana.

Demek ki, her devirde, her şekilde,her durumda: Kötüye yardım edenler, kötü söz söyleyenler, rüşvet yiyenler,kul hakkı yiyenler,yoksul soyanlar, yalan söyleyenler, karapara aklayanlar, dolap çevirenler,bin bir kılığa girenler,yalan yere tanıklık edip dinin yıkanlar,sınır sökenler,ocağa incir dikenler, onlara kefen hazırlayanlar,cenaze namazına duranlar,hatta bu 'yazanı' söyleyenlerin dahi.....nı(!) imiş!Allah rahmet eylesin Kazak Abdal'a ve 'başarılar' kalemini 'gerçeğe,sadece gerçeğe' oynatanlar,bükülmeyenlere saygılar,sevgilerimi yolluyorum demet demet...