Ne güzeldir
şöyle “ele gelen” türden malzemeleri…
Yağlı-ballı, merdane gibi kalçaları…
bütün yukarıda olup bitene rağmen
yere
narince, dengeyle, ahenkle basan
bütün o şuh yürüyüşüne imkan tanıyan
sütun gibi bacakları
ve o dayanılmaz
yeri bile delen sivri topukları…
Her attığı adımla
omuzlarını iç gıdıklarcasına yalayan
o alevden yele saçları…
ama nasıl da iticidir,
her şeyden,
bütün bu güzellik abidesinden bile vazgeçirir
kahreder insanı;
efsane gibi, erkek kalbine saplanan bu dekorun
çoğu zaman
ardında engin bir ruhu gizlemediğinin farkına varmak! ..
tam uğrunda körü körüne savaşlara gidecek,
dünyayı talan edecek,
nice yiğitlere meydan okuyacak kıvama gelmişken,
yine o sağır beton duvara çarpmak! ..
işte böyle dekoru
nasıl da çöpe atası gelir insanın!
ve nasıl da öğrenir insan
kapağına göre satın almamayı kitapları,
gerçek senaryoların temeline inmeyi,
bütün o olup-bitenin arkasındaki
o “esas olan”ı aramayı…
(Kasım 2006)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 9.1.2007 21:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)