Sokulmaya çalıştığınız surları püskürtür sizi
Serttir rüzgârı donarsınız korumaz üşütür sizi
Boğulursunuz Dicle sinde hırçınlığı ürkütür sizi
Yüzü gülmez zalime haşin bakar korkutur sizi
Keçi gibi inatçıdır ve de inançlıdır insanları
Bilir o kim olduğunu, din adına kandıranları
Nasıl da ölürcesine savunmak ister aslanları
Zaferi kazanma tutkusu ile doludur yiğitleri
Kale duvarları ihtişamlığı ile dimdiktir ayakta
Kolay kolay ele geçiremezsiniz kalkışsanız da
Oysa yanılgılar ile ateşlenmektedir silahlarınız
Yıllardır savaştan çıkmış surları daha aşılmadı
Tarihten çağlar atlarken ders alamayan sensin
Başaramayınca utanacak ve çekip gideceksin
Yıkamadığın kaleyi alırsın arkana ve kaçacaksın
Yenilmişlik sendedir ve hala kabullenemiyorsun
Sen istemesen de böldükçe kaybedeceksin
Ben ise bölüştükçe çoğalacağım göreceksin
Artık duymanı istiyorum ki bir daha gelmiyesin
Ne kapılarımı açacağım ne de esir düşeceğim sana bilesin
22 Ekim 2012
Pazartesi
Kayıt Tarihi : 23.3.2017 10:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!