Esaretin birinin bittiği yerde diğeri başlıyor
Babamınkinden kurtulsam anneminki
Onlardan kurtulsam yüreğiminki
Biri bitse diğeri başlıyor
Hiç duygulu olmak istemedim
Hep duygularımı inkar ettim
İnanlardan birini bıraktım, diğeriyle yaşadım
İnkara alıştım
Ne de olsa daha kolaydı
Aptalım dedim inandılar
Akıllıyı oynadım ona da inandılar
Hep kabul edildim
Yalnız bir kez, kendim olunca küçümsediler beni
Kendim olmaktan caydım
İnsanlarla alay edince takdir ve zevk gülücükleri aldım
Anlamadıkları bir şeyi söyleyince sevmediler beni
Ama saygı duydular
Sevilmek istedim
Vazgeçtin inandıklarımdan sevildim
Küçümsemeyi öğrendim
Elimin altındakileri hep küçümsedim
Başımın üzerinde hep sallandı bir kılıç
Boşver diyorum kendime böyle de rahatsın
İşte önümde duruyor bir merdiven ve hep duracak
Yukarı çıkmak için sahtelik pantolonuyla konfor gömleğini çıkarmak yeterli
Hiç çıkaramadım fakat
Kibir de bende alçak gönüllülük de
Biri sahte ama hangisi
Hayır utanmıyorum artık yaptıklarımdan yada istediklerimden
Söylediklerimden de utanmıyorum
Sadece korktuğum zaman biraz kızarır yüzüm
O da hemen geçer
Duygularım?
Yazık ki hep oldular
Duygusuz olsaydım daha mutlu olurdum
Lekeleri duygusuzken taşımak daha kolay
Çok yazık esaretin birinin bittiği yerde başlıyor diğeri
Bana kucak açmış zevklerin anası bekliyor
Bana kucak açmış yaşamak anlamı çözülmeyi bekliyor
Canavarlar, güzel yüzlü yılanlar, tatlı sarhoşluklar
Bebeler -onlar gül yüzleriyle gülücükler dağıtıyorlar
Mis kokulu bağlar, ata mirası bahçeler
Duvardaki kılıç - süs gibiydi ama hep kullanılmayı bekledi-
Hatta dolaptaki şişe bile hep kucak açmış beni bekliyor
Neye doğru adım atsam hemen esiri oluyorum
Benim suçum mu bu kararsızlık
Bu boş olduğunu bildiğim korkular
Asla gerçekleşmeyecek hayaller
Ama hayal kurmak güzel, hem de çok güzel
Binlerce yerden uzatılan binlerce el
Hepsi keyiflerince beni kurtaracak
Hepsi çorbalarından tas tas sunacak
En güzeli hangisi
Esaretin biri bitse diğeri başlıyor
Ama neden hep birşeylerin esiri oldum
Neden oluyorum
Neden olayım
Bu da cevapsız yazık çok yazık
Güçlü olmak gerektiğini biliyorum
Güçlü olmak nedir
Kafamın içinde hep aynı kısır döngü
Hep aynı cevapsız sorular
Cevap yok ama sorular artıyor
Bırakın bırakın peşimi artık
Hayatla kavgalıyım
Bırakın da barışayım
Esaretin biri bitince diğeri başlıyor
Birine sırtımı dönsem öbürü çıkıyor
Tüm lekelere bulandıktan sonra temizlenebilir miyim
Katrana bile bulansam temizler beni aziz su
Ama katran hangisi, hangisi su
Esarete ne karşıyım ne ondan yana
Bir yanımın reddettiğini diğer yanımdan kabul görüyor
Bir yanımın kabul ettiğini diğer yanım hep reddediyor
Esaretin biri bitse, diğeri, diğeri başlıyor
İşte on dakika önce duygularımın esiri olarak başladım yazmaya
Düşüncelerimin esiri olarak bitirmek üzereyim
Ama anlatmak istediğim neydi
Neyi anlamak istiyorum, neyi anlamıyorum
Her şey çok karışık
üzgünüm hem de çok ama geçecek hep geçti çünkü
Ah keşke duygularımdan emin olabilsem
Uğrunda idamı kabul edecek kadar bir şeye inanabilsem
Korkuyordur, ama vicdanı rahat idam mahkumu inanmış adam
Benim olmayana kin bağlamışım
Bu ne öfke, ne nefret, öç alma duygusu salt
Kızmadan nasıl kin güttüğüme hep şaştım, bu böyle fakat
İstediklerimin hepsini yapamadım
Ama öç almak isteyince hep aldım
Hem kızmadan alabildiğine soğukkanlı öğretmek ister gibi
Yada ceza vermek zorunda olan bir hakim gibi sakin sükunet içinde
Soğukkanlılığıma kendim de şaştım
Zaten soğukkanlılığımdan kendimi duygusuz sandım
Duygularımı sakladıkça soğukkanlılaştım
Yüzüm duvar gibiydi deli gibi tutkuluyken bile duvar gibi
Sarılmak isterken çok oldu kaşlarımı çattığım
Ağlamak üzereyken çok dudaklarımı ısırdım
Ağladım gizli gizli kimsenin haberi olmadı
Uzun uzun şiir yazdım yırttım attım
Atmadıklarım hep kısa olanlardı, güzel olanlar ve yalan söyleyenler
Bu şiirin kaderi de ya yırtılıp atılmak
Yada bir köşede saklanmak gün yüzü görmeden
Bir tek çıkış yolu var her şeyi bırakıp kaçmak
Asla başkalarından kötü olmadım
İyi olmaya çalıştığımı bile söyleyebilirim
Duygularımı hep sakladım
Güldüm, güldükçe sevildim ama içten miydi gülücüklerim
Ama nefret etmedim bu gerçek
Sevdiklerime kızdığım çok oldu
Çook kusurlarını da gördüm
Yalan da söyledim onlara
Ama sevdiklerimi hep sevdim
Kalanlardansa asla nefret etmedim
Yo, kötü olmadım
İyi de sayılmam
Ama başkalarından kötü olmadım
Kötülük de elini uzatmıştı
Çok şükür tutmadım
Ama hiç çekmeyecek elini
Çetin anlar bekliyor insanı çok çetin anlar
Esaretin biri bitse diğeri başlar
Yorgunum
Bedenen değil düşüncelerim yorgun
Esaretin birinden çıktım diğerine girdim
Tutkuyla istiyorum
Neyi istediğim belli
Neden istiyorum?
Peşimi bırakın
Hayatla kavgalıyım
Bırakın da barışayım.
Kayıt Tarihi : 20.2.2010 22:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!