yine kar yağıyor,yine gelinliğini giyiyor erzurum..rüzgar dağıtıyor pervasızca bu beyaz mutluluğu.kimi zaman yıllardır dikilmekten yorgun düşmüş bir çamın tepesine,kimi zamansa hoşnutsuz gönüllere dokunduruyor o beyaz elini.
yazdan sonra hiç hazan gelmiyor burası direk kışa teslim ediyor kendini.bir de gurbetlik var en derinde hissettiren.iliklerine kadar hissediyor insan hasreti,özlemi,yalnızlığı...hiç başka birşey doldurmuyor bu acımasız eksikliği.yorgun düşüyor bazen sığınacak bir liman aramaktan,mutsuzluktan.herşeye rağmen üşütüyor adamı bu zalım şehir..
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta