Erzurum’a kar yağar, buzlar sarkar bacadan
Erzurum'a nur yağar, ay yıldızlı geceden
Tipi boran Erzurum, Dadaşların diyarı
Bulutlar içindedir, Palandöken dağları
Güneyi Palandöken, kuzey Kargapazarı
Pasin’in Çermikleri, ovaları, dağları
Karşıda görünüyor Abdurrahman Gazimiz
Kahraman Nene Hatun, Aziziye Tabyamız
İki yanda kaleler bir yanın Hasankale
Erzurum’un kapısı, diğeri de Aşkale
Büyük ilim yuvası Çifteler, Yakutiye
Âlimlerin yetişmiş, yayılmış tüm ülkeye
Dadaşların aşina on iki Mart gününe
Her zaman sahip çıkar vatanına, dinine
Kışların uzun olur, kısadır yaz, baharın
Yağar dağa, bayıra, altı ay kalkmaz karın
Sabırlıdır, şükreder çilekeş Erzurumlu
Feda eder canını, vatana Erzurumlu
Konukları kondurur, hem göçürür hanların
Mehlelere dağılmış şifalı hamamların
Aras’a yüzük olmuş Çobandede Köprüsü
İnsana hüzün verir, “göç, göç olmuş” türküsü
Yüz yılların ardından kopup gelen Bar’ın var.
En çok sana yakışan soğuğun var, kar’ın var.
Mehle aralarında tırhıçlı kapıların
Her biri bir şaheser, ayvanlı yapıların
Ezandan sonra sâlâ, yalnız sana yakışır
Dabak ve Şabakhane birbirine bakışır
Kudretten akar gelir, Cennet ve Paşapınar
Abdurrahman Gazide gece kandiller yanar
Bin bir hatim okunur, her yıl Ayazpaşa’dan
Osmanlı’dan hatıra güzel Lalapaşa’dan
Habipbaba, Pirali, Abdulgafur Efendi
Emirşeyh, Ahmet Baba, Hacı Haşıl Efendi
Alvar’dan ışık saçar, Hace Muhammed Lûtfî
Mevlâ’mıza emanet, etmiş Muhammed Lûtfî
Bir aydınlık yayılır İbrahim Hakkı ile
Dünyaya ışık saçar, Marifetname ile
Karasu, Aras, Çoruh akıyor nazlı, nazlı
Âşıkların meydanda, atışır sözlü, sazlı
Dumlu Baba cennetten çıkar bulur Fırat’ı
Cirit oynar Dadaş’ım, şahlandırır kıratı
Narman Samikale’den Sümmani şiirleri
Tüm cihanda söylenir Emrah’ın türküleri
Kalenin burçlarında ay yıldızlı bayrağın
Bütün âlemde meşhur tesislerin, kayağın
Tabyaların cephede bekliyorlar nöbeti
Kümbetlerin şehirde nöbetçi asker gibi
Ulu cami kurulmuş, merkezde bir komutan
Dadaş çelik bir yaydır, asaletle bar tutan
Selçuklu ve Saltuk’lu, Osmanlı’ya devretmiş
Alvar’lı Lûtfî Efe’m Erzurum’u methetmiş
Vatanın kurtuluşu Erzurum kongresi
Mustafa Kemal aldı, hemşerilik payesi
Taşhanda Oltu taşı, Oltu’da cağ kebabı
Olur, Tortum pekmezi, gayet güzeldir tadı
Aziziye ilçesi hemen yanı başında
Ilıca kaplıcası şifa vardır taşında
Yakutiye’de saklı tarihi eserlerin
Palandöken ilçesi, dağında tesislerin
Aşkale’nin balı var, çimentosu, madeni
Şenkaya ormanları, İspir’in fasulyesi
Tortum gölü ve Öşvank, Uzundere şelale
Narman Peri bacası gidince bir gör hele
Karayazı yüksektir, Türkiye’nin çatısı
Hınıs, Köprüköy, Tekman, Karaçoban kapısı
Pazaryolu’nda elma, doyum olmaz tadına
Çat’tan geçer gidersin, Bingöl yaylalarına
Horasan’dan yol döner, Kars’a, Ağrı’ya gider
İpekyolu uzanır, orta Asya’ya gider
Sanata gönül veren her dalda üstadın var
Şair, Hattat, Müzehhip, Ressam ve sanatçın var
Çoktur özelliklerin, anlatmakla bitmiyor
Tüm güzellikler sende, methiyeler yetmiyor
Erzurum’lu Dadaş’ım bu şehire layık ol
Memlekete sahip çık, bu vatana kurban ol
Rabbim korusun seni, felaketten, beladan
Selam sana Erzurum, uzak kaldım sıladan
Ben garip Abdulkadir, Özdem derler soyadım
Aşkale’dir doğumum, senin töreni aldım
Kırk bir beyit düşündüm, yazdım çok şükür Allah
Nazar değmesin sana, kırk bir kere Maşallah
İstanbul / 03 Kasım 2021
Kayıt Tarihi : 12.3.2022 12:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!